"Babası tutmak" deyiminin anlamı nedir?
	- Çok fazla öfkelenmek, kızgınlığı her hâliyle belli olmak.
 - "İş meselesini konuşamadım, çünkü babaları üstündeydi odasına girdiğimde."
 
	
	
	
	Babası tutmak deyimine benzer deyimler
	
	"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
	- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
 - Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
 - "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
 
	[
Ağzı süt kokmak]
	
	"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
	- Bayılmak.
 - Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
 - Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
 - Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
 - "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
 
	[
Aklı başından gitmek]
	
	"Arada dağlar kadar fark olmak" deyimi ve açıklaması
	- Aralarında her bakımdan çok büyük ayrımlar olmak, benzer yönleri pek az olmak.
 
	[
Arada dağlar kadar fark olmak]
	
	"Babana rahmet" deyimi ve açıklaması
	- Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde. Ben de öyle düşünüyordum.
 - "Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde; Allah senden razı olsun" anlamında hoşnutluk, memnunluk bildirmek için kullanılır.
 
	[
Babana rahmet]
	
	
	"Başı kalabalık (olmak)" deyimi ve açıklaması
	- Bir iş dolayısıyla yanında çok fazla kişi olmak.
 - "Kusura bakma, başım kalabalıktı bugün, seni arayamadım."
 
	[
Başı kalabalık (olmak)]
	
	"Bir ayağı çukurda olmak" deyimi ve açıklaması
	- Çok yaşlanmış olmak, yaşayacak çok az zamanı kalmış olmak.
 - "Dedemin bir ayağı çukurda, onu üzmeyin artık."
 
	[
Bir ayağı çukurda olmak]
	
	"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
	- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
 - "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
 - Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
 - "Burnu büyümek.
 - ",
 - "Burnu havada."
 
	[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
	
	"Burnundan solumak" deyimi ve açıklaması
	- İşi başından aşkın olduğu için gözü hiçbir şey görmemek, çok öfkelenmiş olmak.
 - "Adam burnundan soluyor, sakın üstüne gitme, yoksa konuştuğuna pişman olursun."
 - Çok öfkelenip sinirlenmiş olmak.
 
	[
Burnundan solumak]
	
	"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
	- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
 
	[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
	
	
	"Burnunun ucunu görmemek" deyimi ve açıklaması
	- İleriyi görememek, meydana geleceği açık olanı görememek.
 - Çok sarhoş olmak.
 - Çok dikkatsiz ve dalgın olmak.
 - "Sen ki burnunun ucunu göremeyen bir adamsın, seninle nasıl iş yapabilirim ben."
 
	[
Burnunun ucunu görmemek]
	
	"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
 - "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
 
	[
Dünyadan elini eteğini çekmek]
	
	"Her telden çalmak" deyimi ve açıklaması
	- Pek çok konuda bilgi sahibi olmak, içinde bulunduğu ortamın şartlarına göre her çeşit iş yapabilir olmak.
 
	[
Her telden çalmak]