"Ayağına dolaşmak" deyiminin anlamı nedir?
- İş yapmakta olan bir kimsenin çok yakınında, ayakları arasında gezerek onun iş yapmasını güçleştirmek.
Ayağına dolaşmak deyimine benzer deyimler
"Ağır iş" deyimi ve açıklaması
- Yapılması zor iş, güç iş , zahmetli iş.
[
Ağır iş]
"Babana rahmet" deyimi ve açıklaması
- Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde. Ben de öyle düşünüyordum.
- "Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde; Allah senden razı olsun" anlamında hoşnutluk, memnunluk bildirmek için kullanılır.
[
Babana rahmet]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Bir ayak önce (evvel)" deyimi ve açıklaması
- Çok çabuk, bir an önce, ivedi olarak.
- "Bu iş, bir ayak önce yapılacak bir iştir."
[
Bir ayak önce (evvel)]
"Bir taşla iki kuş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Bir davranışla iki veya birden çok yararlı sonuç elde etmek, bir girişimle iki iş yapmak.
- "Anladım amacını, bir taşla iki kuş vurmak."
[
Bir taşla iki kuş vurmak]
"Bunda bir iş var" deyimi ve açıklaması
- "Bir olayın şimdilik bilinmeyen bir yönünün bulunması, anlaşılamayan bir sebebin aranması" durumunu anlatmak için kullanılır.
- "Polis, bunda bir iş var diyerek olayın üzerine tekrar gitti."
[
Bunda bir iş var]
"Buz üstüne yazı yazmak" deyimi ve açıklaması
- Birine etkisi olmayan sözler söylemek.
- Etkisi ve süresi çok kısa olan bir iş yapmak.
- "Evet çocuklar, beni buz üstüne yazı yazan bir adam konumuna getirmeyin!"
[
Buz üstüne yazı yazmak]
"Hangi dağda kurt öldü?" deyimi ve açıklaması
- Kendisinden hiç umulmayan, beklenilmeyen bir kimsenin olumlu davranışı görüldüğünde;
- "Nasıl oldu da böyle güzel bir iş, bir iyilik yaptı?" anlamında söylenir.
[
Hangi dağda kurt öldü?]
"Karda gezip izini belli etmemek" deyimi ve açıklaması
- Kimsenin sezemeyeceği biçimde gizli bir iş çevirmek, uygunsuz işler yapmak.
- "Onun ne biçim bir insan olduğunu bana sorun; o, karda gezer izini belli etmez biridir."
[
Karda gezip izini belli etmemek]
"Kedi olalı bir fare tuttu" deyimi ve açıklaması
- İlk defa, neden sonra kendisinden beklenen bir iş yapabildi.
- "Temsilcimiz, nihayet kedi olalı bir fare tuttu, yüklü bir iş yakaladı."
[
Kedi olalı bir fare tuttu]
"Özü sözü bir" deyimi ve açıklaması
- Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse.
- "Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor."
[
Özü sözü bir]
"Suyun başı" deyimi ve açıklaması
- Suyun çıktığı yer, kaynak.
- En çok yarar sağlanacak yer.
- Bir iş için en önemli, iş en son kendisinde bitecek kişi, mevkii.
- "Yorgun bedenlerini suyun başındaki çimenlerin üstüne bıraktılar."
[
Suyun başı]