"Aşağı mahalle sen misin, yukarı mahalle şen misin (diye gezmek)" deyiminin anlamı nedir?
- Durup dinlemeden (gezip dolaşmak).
Aşağı mahalle sen misin, yukarı mahalle şen misin (diye gezmek) deyimine benzer deyimler
"Aşağı mahalle sen misin, yukarı mahalle şen misin?" deyimi ve açıklaması
- İşe güce bakmaksızın durup dinlemeden (gezip dolaşmak).
[
Aşağı mahalle sen misin, yukarı mahalle şen misin?]
"Ayıkla pirincin taşını" deyimi ve açıklaması
- Bir işin oldukça karışık, dolaşık, içinden çıkılması güç olduğunu anlatmak için kullanılır.
- "Durup dururken adama olmadık sözler söylemiş, şimdi ayıkla pirincin taşını!"
- Çok karışmış olan bu işin içinden çıkabilirsen çık.
[
Ayıkla pirincin taşını]
"Başına belâyı satın almak" deyimi ve açıklaması
- Sıkıntı, üzüntü ve tedirginlik verici olduğunu sonradan anladığı bir işe kendi isteği ile girmiş bulunmak.
- "Nereden girdim bu inşaat işine, durup dururken başıma belâyı satın aldım."
[
Başına belâyı satın almak]
"Başında (başını) beklemek" deyimi ve açıklaması
- Hastanın ya da korunması gereken şeyin yanında durup gözetlemek.
[
Başında (başını) beklemek]
"Baş kaldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Durup dinlemeden çalışmak.
[
Baş kaldırmamak]
"Durup dinlenmeden" deyimi ve açıklaması
- Sürekli olarak, ara vermeden, arka arkaya.
- "Yıllar yılı durup dinlenmeden çalıştım sizin için."
[
Durup dinlenmeden]
"Durup dururken" deyimi ve açıklaması
- Birden bire, ansızın.
- Hiç gereği veya sebebi yokken.
- "Durup dururken bir tokat attı arkadaşına."
[
Durup dururken]
"Ekmeğinden etmek" deyimi ve açıklaması
- İşinden çıkarmak veya atmak.
- "Adamı durup dururken ekmeğinden ettiler."
[
Ekmeğinden etmek]
"Felce uğramak" deyimi ve açıklaması
- Bir işin tamamen bozulması, durup ilerleyemez olması.
- Hastalık sebebiyle organlarının bir kısmı çalışamaz duruma gelmek, kötürüm olmak.
- "Yaptığımız işin felce uğramasından korkuyorum."
[
Felce uğramak]
"Kör kadı" deyimi ve açıklaması
- Sözünü esirgemeyen; doğru bildiğini hatır gönül dinlemeden her yerde, herkesin yüzüne karşı söyleyen.
[
Kör kadı]
"Söz (laf) işitmek" deyimi ve açıklaması
- Paylanmak, azarlanmak, biri kendisine darılmak.
- "Durup dururken babamdan söz işittik yine."
[
Söz (laf) işitmek]
"Şeytan dürtmek" deyimi ve açıklaması
- Durup dururken uygunsuz, kötü bir davranışta bulunmak.
- "Güzel güzel oynarken arkadaşına vurup kaçtı, şeytan dürttü her hâlde."
[
Şeytan dürtmek]