"Amana gelmek" deyiminin anlamı nedir?

• Önce direnirken zor karşısında baş eğmek.
• "Aman dilemek."
• Teslim olmak, önce direnirken zor karşısında boyun eğmek.
• "Nihayet düşman amana geldi."

Amana gelmek deyimine benzer deyimler

---

"Aman dedirtmek (amana getirmek)" deyimi ve açıklaması

• Karşı koyan birini boyun eğmek zorunda bırakmak, teslim olmaya zorlamak.
• "Düşmana aman dedirtmek boynumuzun borcu oldu artık."

[Aman dedirtmek (amana getirmek)]

---

"Aman dilemek" deyimi ve açıklaması

• Önce direnirken zor karşısında boyun eğip canının bağışlanmasını istemek, galip gelenin merhametine sığınmak.
• "Aman dileyene kılıç kalkmaz."

[Aman dilemek]

---

"Başı dönmek" deyimi ve açıklaması

• Bir şey karşısında şaşırmak.
• Sıkıntı meydana getiren bir durum karşısında bunalmak.
• Dengesini yitirmek, gözleri kararmak; çevresi kararıyor, dönüyor, kayıyor duygusu içinde sarsılmak.
• "Çabuk durdur arabayı, başım dönmeye başladı."

[Başı dönmek]

---

"Başından aşağı kaynar sular dökülmek" deyimi ve açıklaması

• Çok kötü, üzücü, sıkıntı verici ya da utandırıcı bir olay karşısında vücudunu ter basmak, ürpermek.
• "Babasını karşısında görünce başından aşağı kaynar sular döküldü."

[Başından aşağı kaynar sular dökülmek]

---

"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması

• Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
• Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
• "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."

[Beyninden vurulmuşa dönmek]

---

"Bir ayak önce (evvel)" deyimi ve açıklaması

• Çok çabuk, bir an önce, ivedi olarak.
• "Bu iş, bir ayak önce yapılacak bir iştir."

[Bir ayak önce (evvel)]

---

"Bir hâl olmak" deyimi ve açıklaması

• Bir şeyi çok yapa yapa usanmak, yorulmak, fenalık gelmek, bezmek.
• Daha önce görülmeyen davranışlar içinde olmak, huyu değişmek.
• Kazaya uğramış olmak.
• "Gecikti, başına bir hâl mi geldi acaba?"

[Bir hâl olmak]

---

"Boynu kıldan ince olmak" deyimi ve açıklaması

• Adaletli yargı karşısında verilecek her cezaya razı olmak.
• "Gerçek adaletin karşısında boynum kıldan incedir."

[Boynu kıldan ince olmak]

---

"Boyun kesmek" deyimi ve açıklaması

• Birisine karşı saygı ve bağlılık gösterisi olarak başını öne eğmek.
• "Baş eğmek."

[Boyun kesmek]

---

"Buz kesilmek" deyimi ve açıklaması

• Çok üşümek, donmak.
• Buz gibi soğumak, buz durumuna gelmek.
• Endişe, korku ve üzüntü veren bir durum karşısında donakalmak.
• "Öldürdüğünü sandığı adamı karşısında görünce buz kesildi."

[Buz kesilmek]

---

"Dize gelmek" deyimi ve açıklaması

• Teslim olmak, boyun eğmek, yenilmek, güçlünün buyruğunu kabullenmek.
• "Bizim kitabımızda dize gelmek yoktur!"

[Dize gelmek]

---

"Kendinden geçmek" deyimi ve açıklaması

• Kendini kaybetmek, bayılmak, bilinci işlemez olmak.
• Sevindirici bir olay karşısında coşkuya kapılmak, duygulanmak.
• "Dün gece bizim adam yine kendinden geçti, hastaneye zor yetiştirdik."

[Kendinden geçmek]