"Almaz almaz bakmak" deyiminin anlamı nedir?
- Gözleri olumsuz düşüncelerle dolu olarak bakmak.
Almaz almaz bakmak deyimine benzer deyimler
"Ağzının mührü ile" deyimi ve açıklaması
- Oruçlu olarak
- (Bir şey) Ağzı açılmamış olarak.
[
Ağzının mührü ile]
"Aklına (aklını) takmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi devamlı olarak düşünmek, bir fikre sürekli olarak zihninde yer vermek ve zihni onunla meşgul etmek.
- "Onu niçin kırdım, aklıma takıldı düşünüp duruyorum."
[
Aklına (aklını) takmak]
"Arada bir" deyimi ve açıklaması
- Seyrek olarak,
- "Ara sıra".
- Seyrek olarak, ara sıra, zaman zaman.
[
Arada bir]
"Arpalık yapmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak sömürmek.
- Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak kullanmak, sömürmek.
- "Batılılar ülkemizi arpalık yaptılar âdeta."
[
Arpalık yapmak]
"Aşağı yukarı" deyimi ve açıklaması
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tam değil de tama yakın.
- "Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük."
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tama yakın.
[
Aşağı yukarı]
"Aylığa (maaşa) geçmek" deyimi ve açıklaması
- Çalışması karşılığı olarak her ay belirli para alınacak bir göreve başlamak.
- Çalışmasının karşılığını gündelik ya da ücret olarak almakta iken aylık yöntemiyle para ödenen bir göreve geçmek.
[
Aylığa (maaşa) geçmek]
"Azizlik etmek" deyimi ve açıklaması
- Şaka olarak aldatmak.
- Şaka olarak aldatmak, muziplik etmek.
[
Azizlik etmek]
"Beş aşağı beş yukarı" deyimi ve açıklaması
- Çok az fark olarak, kararlaştırılmak istenen sayıdan, ölçüden bir miktar az veya çok olarak.
- "Beş aşağı beş yukarı bir kg. çeker bu tavuk."
[
Beş aşağı beş yukarı]
"Boş atıp dolu tutmak" deyimi ve açıklaması
- Umutsuz olarak girişilen bir iş, iyi sonuç vermek; doğruluğuna inanmadan söylediği söz gerçek çıkmak.
- "Hayatımızın boş atıp dolu tutmak diye bir ilkesi olamaz."
[
Boş atıp dolu tutmak]
"Dolu dizgin" deyimi ve açıklaması
- Son hızla (süvari ve at arabası için).
- Önüne geçilemeyecek biçimde, çok fazla olarak.
- "Kinlerimizi dolu dizgin salıverdik düşmanın üstüne."
[
Dolu dizgin]
"Gözleri dolmak" deyimi ve açıklaması
- Ağlayacak gibi olmak, göz pınarlarına yaş yürümek.
- "Hiç beklemediği bir anda beni karşısında görünce gözleri dolu dolu oldu."
[
Gözleri dolmak]
"Lokma ağzında büyümek" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir sebepten, acı ya da üzüntüden dolayı lokmasını yutamamak, yiyememek.
- "Ağzında lokmalar büyümeye başladı, gözleri dolu dolu oldu."
[
Lokma ağzında büyümek]