"Yelkenleri suya indirmek" deyiminin anlamı nedir?
- Israrından, iddiasından, direnmekten vazgeçip karşısındakinin dediğini kabul etmek; yüksekten atıp tutmayı bırakarak yumuşamak.
- "Yelkenleri nasıl da suya indi dediğini yaptıramayınca."
Yelkenleri suya indirmek deyimine benzer deyimler
"Acem kılıcı gibi iki tarafı (taraflı) kesmek" deyimi ve açıklaması
- Hem birinden yana hem de ona karşı olabilmek; aralarında sorun bulunan iki yanı da idare etmek; iki yanlı davranmak.
[
Acem kılıcı gibi iki tarafı (taraflı) kesmek]
"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
[
Ağıt yakmak]
"Ağzıyla kuş tutsa…" deyimi ve açıklaması
- "Ne kadar çaba gösterse, ne yapsa da" anlamında kullanılır.
- "Ağzıyla kuş da tutsa, artık bu eve adım atamaz."
[
Ağzıyla kuş tutsa…]
"Arkası (sırtı) pek" deyimi ve açıklaması
- Soğuktan muhafaza edecek biçimde giyinmiş, iyi giyinmiş olan.
- Güçlü bir kimseye ya da yere güvenen.
- "Ona göre hava hoş, çünkü karnı tok, sırtı pek nasıl olsa!"
[
Arkası (sırtı) pek]
"Ayağına sıcak su mu (şerbet mi) dökelim?" deyimi ve açıklaması
- Çoktandır gelmiyordun; nasıl oldu da geldin? Teşekkürümüzü nasıl belirteceğimizi bilemiyoruz.
[
Ayağına sıcak su mu (şerbet mi) dökelim?]
"Balgam atmak" deyimi ve açıklaması
- Bir iş ya da konu üzerinde kuşku uyandıracak söz söylemek.
- "Lütfen sus, ortaya bir balgam atıp da insanı huzursuz etme."
[
Balgam atmak]
"Baş sallamak" deyimi ve açıklaması
- Anlasa da anlamasa da karşısındakinin her sözünü uygun bulur görünmek.
- "Her şeye baş sallayan insanlardan hiç hoşlanmam."
[
Baş sallamak]
"Ben hancı, sen yolcu (oldukça)" deyimi ve açıklaması
- "Özel ilişkilerimiz sürüp gittikçe senin bana işin düşer" ya da
- "Nasıl olsa yine karşılaşacağız" anlamında kullanılır.
- "Demek şu küçük paketi götürmüyorsun, öyle olsun, ben hancı sen yolcu, bugünün yarını da vardır."
[
Ben hancı, sen yolcu (oldukça)]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Diş gıcırdatmak" deyimi ve açıklaması
- Kızgınlığını, öfkesini kimi davranışlarıyla belli etmek.
- "Dediğini yaptıramayınca dişlerini gıcırdatmaya başladı."
[
Diş gıcırdatmak]
"İmana gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hak dini olan İslâm`ı kabul etmek.
- En sonunda doğruyu söylemek.
- Önceden kabul etmediği şeyi sonradan kabul edip uymak.
- "İmana gel, tövbe et ki öbür dünyada mutluluğa eresin."
[
İmana gelmek]
"Tekin değil" deyimi ve açıklaması
- İçinde cinlerin olduğu kabul edilen bina ya da yer.
- Kendisinde bazı gizli güçlerin olduğu sanılan, tehlikeli kabul edilen kimse.
- "O eski ev tekin değil diyorlar."
[
Tekin değil]