"Laf işitmek" deyiminin anlamı nedir?
- Birisi tarafından paylanmak, azarlanmak,"Çabuk ol, senin yüzünden laf işiteceğiz öğretmenden."
Laf işitmek deyimine benzer deyimler
"Ateşine (nârına) yanmak" deyimi ve açıklaması
- Birinin yüzünden büyük haksızlığa uğramak, zarar görmek.
- "Eğer bu malı satamazsam senin ateşine yanmış olacağım."
[
Ateşine (nârına) yanmak]
"Boğaz boğaza gelmek" deyimi ve açıklaması
- Zorlu bir kavgaya tutuşmak, ya da kavga edecek hâle gelmek.
- "Senin o dilin yüzünden adamla boğaz boğaza geldik."
[
Boğaz boğaza gelmek]
"Duman olmak" deyimi ve açıklaması
- Ortadan kaybolmak.
- Durumu, düzeni, işi bozulmak. Kötü olmak.
- "Çabuk duman ol buradan, gözüm görmesin seni!"
[
Duman olmak]
"Gözleri fıldır fıldır etmek" deyimi ve açıklaması
- Gözleri zekice, çabuk çabuk dönerek her tarafa bakmak.
[
Gözleri fıldır fıldır etmek]
"Gözü açık" deyimi ve açıklaması
- Uyanık, kurnaz, çıkarlarını iyi kollayan, becerikli, zeki.
- "Senin çocuk gözü açık birisi olacak galiba."
[
Gözü açık]
"İki paralık etmek" deyimi ve açıklaması
- Değerini, onurunu çok düşürmek.
- "Seni arlanmaz utanmaz seni, beni iki paralık ettin, senin yüzünden topluma çıkamaz oldum!"
[
İki paralık etmek]
"Maymun iştahlı" deyimi ve açıklaması
- Kararsız, hevesi çabuk geçen; bugün şunu yarın ötekini beğenen.
- "Maymun iştahlılığı yüzünden başına olmadık işler geldi."
[
Maymun iştahlı]
"Ömrüne bereket" deyimi ve açıklaması
- "Var ol, sağ ol, ömrün uzun olsun" anlamında kullanılır.
[
Ömrüne bereket]
"Papara yemek" deyimi ve açıklaması
- Çok azarlanmak.
- "Çabuk olun, annemden papara yemek istemiyorum."
[
Papara yemek]
"Söz (laf) işitmek" deyimi ve açıklaması
- Paylanmak, azarlanmak, biri kendisine darılmak.
- "Durup dururken babamdan söz işittik yine."
[
Söz (laf) işitmek]
"Yüzünden okumak" deyimi ve açıklaması
- Ezberden değil, yazılı kâğıttan ya da kitaptan okumak.
- Neler hissettiğini, durumunu yüzünden anlamak.
- "Onun ne mal olduğu yüzünden anlaşılıyor."
[
Yüzünden okumak]
"Zılgıt yemek" deyimi ve açıklaması
- Azarlanmak, paylanmak.
- "Senin yüzünden öğretmenden zılgıt yedik."
[
Zılgıt yemek]