"Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı." deyiminin anlamı nedir?
- İçinden çıkılamayan güç bir durum karşısında söylenir.
- "Her yolu denedim, çözüm yolu bulamadım" anlamına gelir.
Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı. deyimine benzer deyimler
"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
[
Açıl susam açıl]
"Arkasını (birine) vermek" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin koruyuculuğundan güç almak.
- Bir kimsenin himayesinden güç almak.
- "Arkasını kaymakama vermiş pervasızca konuşuyor, yolu burdan geçireceğim diyor."
[
Arkasını (birine) vermek]
"Ayağı düşmek" deyimi ve açıklaması
- Bir yere uğramak, o yer yolu üzerinde bulunmak, yolu düşmek.
- "Bu rezillikten sonra onun ayağının buralara düşeceğini sanmam artık."
[
Ayağı düşmek]
"Başı dönmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey karşısında şaşırmak.
- Sıkıntı meydana getiren bir durum karşısında bunalmak.
- Dengesini yitirmek, gözleri kararmak; çevresi kararıyor, dönüyor, kayıyor duygusu içinde sarsılmak.
- "Çabuk durdur arabayı, başım dönmeye başladı."
[
Başı dönmek]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Boşa koysam dolmaz (koydum dolmadı), doluya koysam almaz (koydum almadı)" deyimi ve açıklaması
- Bu güç işi yoluna koymak için düşünüp taşınıyor, bir çözüm yolu bulamıyorum.
[
Boşa koysam dolmaz (koydum dolmadı), doluya koysam almaz (koydum almadı)]
"Işık tutmak" deyimi ve açıklaması
- Karanlık bir yeri ışıkla aydınlatmak.
- Bilgisiyle, düşüncesiyle bir konuya açıklık getirmek, tutacağı yolu göstermek.
- "Kutlu Peygamber hemen her konuda ışık tutardı çevresindeki insanlara."
[
Işık tutmak]
"İş çığırından çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Bir iş asıl amaçtan çıkarak düzelmesi güç bir durum almak, bir bozukluk ve kargaşalık baş göstermek.
[
İş çığırından çıkmak]
"Mânâ çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Yanlış bir yargıya varmak, bir söz ya da hareketten kendine göre bir anlam çıkarmak.
- "Öyle alıngandı ki her sözümden bir mânâ çıkarıyordu."
[
Mânâ çıkarmak]
"Mesele çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Üzüntü verecek, içinden zor çıkılacak, bir anlaşmazlığa sebep olacak bir durum oluşturmak.
- "Haydi, bir mesele çıkarmadan çekip gidin buradan."
[
Mesele çıkarmak]
"Yol açmak" deyimi ve açıklaması
- Yeni bir yol yapmak.
- Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek.
- Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak.
- Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.
- "Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı."
[
Yol açmak]