"Başının çaresine bakmak" deyiminin anlamı nedir?
- Kimsenin yardımı olmayacağı anlaşıldığından içinde bulunduğu güç durumdan kurtulma yolunu kendisi aramak.
- Kimsenin yardımı olmadan kendi işini kendi yapmak, kendini zor durumdan kurtarmak.
- "Benden sana fayda yok, başının çaresine baksan iyi olacak."
Başının çaresine bakmak deyimine benzer deyimler
"Arkasını (birine) vermek" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin koruyuculuğundan güç almak.
- Bir kimsenin himayesinden güç almak.
- "Arkasını kaymakama vermiş pervasızca konuşuyor, yolu burdan geçireceğim diyor."
[
Arkasını (birine) vermek]
"Başıboş bırakmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin üzerindeki denetimi ve gözetimi kaldırmak, kendi bildiğine bırakmak.
- "Çocuk dediğin başı boş bırakılmaya gelmez."
[
Başıboş bırakmak]
"Bindiği dalı kesmek" deyimi ve açıklaması
- Kendisi için gerekli ve yararlı olan şeyi kendi eliyle yok etmek.
- "Geçimini sağladığın o tarlayı sakın satma, yoksa bindiğin dalı kesmiş olursun."
[
Bindiği dalı kesmek]
"Can pazarı" deyimi ve açıklaması
- Herkesin kendi canının kaygısına düştüğü ve kendi canını kurtarmaya çalıştığı tehlikeli bir durum, yer.
- "Ortalık toz dumandı; haykırışlar, inlemeler ortalığı çınlatıyordu; insanlar can pazarının tam ortasındaydılar."
[
Can pazarı]
"Çelme takmak" deyimi ve açıklaması
- Ayağını bacağına geçirerek yıkmaya çalışmak.
- Bir işin gelişmesini engellemek veya bir kimsenin iyi yürüyen işini bozmak.
- "Sakin sakin giden arkadaşını çelmek takarak yere düşürdü."
[
Çelme takmak]
"Dört dönmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi yapmak için korku, heyecan, telâş, şaşkınlık içinde sağa sola koşmak, çare aramak.
- "Kadıncağız haberi alır almaz odanın içinde dört dönmeye başladı."
[
Dört dönmek]
"Haddini bilmek" deyimi ve açıklaması
- Kendi değer ve yeteneğini bilmek, üstün görmemek, kendi yapabileceği şeylerin ötesine geçmemek.
- "Merak etme sen, o haddini bilen bir çocuktur."
[
Haddini bilmek]
"Hâlden anlamak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin içinde bulunduğu zor durumu kavrayarak, anlayıp sezerek hoşgörülü olmak, anlayış göstermek.
- "Dedem hâlden anlayan birisidir, bize iyi davranacağına eminim."
[
Hâlden anlamak]
"İş başa düşmek" deyimi ve açıklaması
- Beklediği yardım gelmeyince, kendi işini kendisi yapmak zorunda kalmak.
- "İş başa düştü desene!.."
[
İş başa düşmek]
"Kendi hâlinde" deyimi ve açıklaması
- Sessiz, hiçbir şeye karışmayan, karışmak istemeyen, sakin (kimse).
- "Yazık olmuş, kendi hâlinde biriydi, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmazdı."
[
Kendi hâlinde]
"Kendi göbeğini kendi kesmek" deyimi ve açıklaması
- İstediği yardım gelmeyince kendi işini kendi yapmak durumunda kalmak.
- "O her zaman kendi göbeğini kendisi kesmiş, kimseden yardım beklememiştir."
[
Kendi göbeğini kendi kesmek]
"Kendi yağıyla kavrulmak" deyimi ve açıklaması
- Elindekiyle yetinmeye, kimseye muhtaç olmadan yaşamaya çalışmak; ihtiyaçlarını kendi karşılayarak kimseden yardım istememek.
- "Nasıl olalım, kendi yağımızla kavrulup gidiyoruz işte…"
[
Kendi yağıyla kavrulmak]