"Başına karalar bağlamak" deyiminin anlamı nedir?
Başına karalar bağlamak deyimine benzer deyimler
"Avurt zavurt etmek" deyimi ve açıklaması
- Yüksekten atıp tutmak, kuru gürültü yapmak, boş tehditlerde bulunmak, korkutucu, iri sözler söylemek.
[
Avurt zavurt etmek]
"Ayrı seçi yapmak (fark gözetmek)" deyimi ve açıklaması
- Kimisine ayrıcalıklı işlem uygulamak kimisini kimisinden ileri üstün tutmak.
[
Ayrı seçi yapmak (fark gözetmek)]
"Babası üstünde olmak" deyimi ve açıklaması
[
Babası üstünde olmak]
"Baş kaldırmak" deyimi ve açıklaması
- Buyruğa, yönetime karşı gelmek, ayaklanmak.
- "Kafa tutmak."
[
Baş kaldırmak]
"Baş tacı etmek" deyimi ve açıklaması
- Değer vermek, çok üstün tutmak, çok sevmek.
- "Babalarını baş tacı ettiler, toz kondurmuyorlar adama."
[
Baş tacı etmek]
"Beynine girmek" deyimi ve açıklaması
- Akla uygun gelmek.
- Bir kimseyi türlü yollara baş vurarak bir şey yapmaya inandırmak, kandırmak.
- Ezberlemek, aklında tutmak.
- "Ne kadar okursam okuyayım beynime girmiyor."
[
Beynine girmek]
"Bir zeytin verir ağzına, bir tulum tutar ardına" deyimi ve açıklaması
- "Ağzına bir zeytin verip ardına bir tulum tutmak."
[
Bir zeytin verir ağzına, bir tulum tutar ardına]
"Boş atıp dolu tutmak" deyimi ve açıklaması
- Umutsuz olarak girişilen bir iş, iyi sonuç vermek; doğruluğuna inanmadan söylediği söz gerçek çıkmak.
- "Hayatımızın boş atıp dolu tutmak diye bir ilkesi olamaz."
[
Boş atıp dolu tutmak]
"Buz bağlamak" deyimi ve açıklaması
[
Buz bağlamak]
"Çetele tutmak" deyimi ve açıklaması
- Hesap tutmak amacı ile bir yere çizgiler çekmek.
- "Ahmet amca, veresiye verdiği mallar için çetele tutmaktan usanmıştı."
[
Çetele tutmak]
"Esip savurmak" deyimi ve açıklaması
- Bağırıp çağırmak, öfke ile atıp tutmak.
- "Davet edilmediğini öğrenince esip savurmaya başladı."
[
Esip savurmak]
"Karalar bağlamak (giymek)" deyimi ve açıklaması
- Bir felâket dolayısıyla yas tutmak, siyah elbise giymek ya da siyah örtü bağlamak.
[
Karalar bağlamak (giymek)]