"Bahtı kara" deyiminin anlamı nedir?
- Mutsuz, dertten kurtulamayan, işleri hep ters giden.
- "Allahım, şu bahtı kara kuluna yardım et de düzlüğe çıksın!"
Bahtı kara deyimine benzer deyimler
"Adımı güveç koy, amma ocağın üzerine koyma" deyimi ve açıklaması
- Kimi zor işleri yapıyormuşum gibi göster ama o işleri bana yaptırma.
[
Adımı güveç koy, amma ocağın üzerine koyma]
"Aklı almamak" deyimi ve açıklaması
- Akla uygun gelmemek, inanılacak gibi olmamak.
- Anlamamak.
- "Şu işleri bir türlü aklım almıyor.
[
Aklı almamak]
"Anca beraber, kanca beraber" deyimi ve açıklaması
- Birbirimizden ayrılmayacağız, işler iyi de gitse, kötü de gitse hep birlikte yapacağız, beraberliği bozmayacağız.
- "Bu toprağı yalnız ben mi atacağım, hayır arkadaşlar; haydi anca beraber, kanca beraber."
[
Anca beraber, kanca beraber]
"Arada çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Öteki işler arasında bir işi de yapıvermek.
- Yapılmakta olan işler arasından işi de yapıvermek.
[
Arada çıkarmak]
"Arabı gülmek" deyimi ve açıklaması
- İşleri yolunda gitmek, şansı açılmak, şansı yardım etmek.
[
Arabı gülmek]
"Ayağı düze basmak" deyimi ve açıklaması
- İşleri iyi gitmek, zorlukları yenerek rahata kavuşmak.
- "Şu borcu da ödedik mi ayağımız düze basacak inşallah."
[
Ayağı düze basmak]
"Ayak üstü (üzeri)" deyimi ve açıklaması
- Kısa süre içinde, acele olarak.
- Ayakta durarak, ayakta dikilerek.
- "Gel de şu büfede ayak üstü atıştıralım biraz."
[
Ayak üstü (üzeri)]
"Bahtı açık olmak" deyimi ve açıklaması
- Talihi iyi olmak işleri hep yolunda gitmek.
[
Bahtı açık olmak]
"Bahtı kara olmak" deyimi ve açıklaması
- İşleri hep ters giden, talihi kötü.
[
Bahtı kara olmak]
"Hâle yola koymak" deyimi ve açıklaması
- Düzenlemek, tertiplemek, iyi işler bir duruma getirmek.
- "Hele şu işleri bir hâle yola koyalım, o zaman tatilini de düşünürüz."
[
Hâle yola koymak]
"Kendine yontmak" deyimi ve açıklaması
- Ortaya çıkan fırsattan yararlanıp başkalarını düşünmeyerek hep kendi çıkarını sağlayacak yönde hareket etmek.
- "Hep kendine yontma, biraz da bizi düşün, biz de insanız!"
[
Kendine yontmak]
"Yanıp yakılmak" deyimi ve açıklaması
- Sızlanıp şikâyet etmek, derdini döküp durmak.
- "Çoluk çocuk açtı, kimse yardım elini de uzatmıyordu, birine de yanıp yakılmayı bir türlü kendine yediremiyordu."
[
Yanıp yakılmak]