"Bağrını delmek" deyiminin anlamı nedir?
- İçine işlemek, pek dokunmak, dertli olmasına yol açmak.
- "Yurdundan kovulması, şairin bağrını deldi."
Bağrını delmek deyimine benzer deyimler
"Ağız sulandırmak" deyimi ve açıklaması
- İmrenmesine yol açmak, imrendirmek.
[
Ağız sulandırmak]
"Arının yuvasına (inine) çöp dürtmek" deyimi ve açıklaması
- Tehlikeli kişiyi incitip kışkırtmak onun kendisine saldırmasına yol açmak.
[
Arının yuvasına (inine) çöp dürtmek]
"Ayağını sürümek" deyimi ve açıklaması
- Verilen bir görevi ağırdan yapmak.
- Bir yerden ayrılmak üzere bulunmak.
- Ölmek üzere olmak.
- Halk inanışına göre birinin gelmesi, ardından başkalarının da gelmesine yol açmak.
- "Ayağını mı sürüdün ne, senden sonra gelen misafirlerin sayısını Allah bilir ancak!"
[
Ayağını sürümek]
"Başına iş açmak" deyimi ve açıklaması
- Uğraştırıcı ve üzücü bir işin çıkmasına yol açmak.
- "Bırak o bıçağı elinden, hiç yoktan başına iş açacaksın."
[
Başına iş açmak]
"Başını yemek" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin büyük zarar görmesine ya da ölmesine yol açmak.
- "Ruhsuz herifler adamın başını yemek için yarışa giriştiler."
[
Başını yemek]
"Baş yemek deyimi ve anlamı" deyimi ve açıklaması
- Sofrada en önemli yemek.
- Birinin ölümüne sebep olmak.
- Birinin herhangi bir işte güç durumda kalmasına yol açmak.
- "Adamın başını sebepsiz yere yediler, şimdi çoluk çocuk aç kalacak."
[
Baş yemek deyimi ve anlamı]
"Belâ aramak" deyimi ve açıklaması
- Kavga çıkararak, önüne gelene çatarak ya da başka sebeplerle kendisi için tehlikeli bir durum oluşmasına yol açmak.
- "Bırak sövmeyi, belâ mı arıyorsun başına?"
[
Belâ aramak]
"Belasını aramak" deyimi ve açıklaması
- Kavga ederek ya da başka davranışlarıyla kendisi için tehlikeli olacak bir durum meydana gelmesine yol açmak.
- "Bela aramak."
[
Belasını aramak]
"Belâsını bulmak" deyimi ve açıklaması
- Kendi yol açtığı tehlikeli bir durumun içine düşmek, hak ettiği cezayı görmek.
- "Adam nihayet belâsını buldu."
[
Belâsını bulmak]
"Maraza çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Anlaşmazlığa yol açacak işler yapmak, kavgaya yol açmak.
[
Maraza çıkarmak]
"Yıldırımları (veya şimşekleri) üstüne çekmek" deyimi ve açıklaması
- Kimi davranışlarıyla pek çok kimseyi kızdırarak eleştirilere, saldırılara yol açmak.
- "Bu hareketlerinle şimşekleri üzerine çekiyor, hepimizi tehlikeye atıyorsun."
[
Yıldırımları (veya şimşekleri) üstüne çekmek]
"Yol açmak" deyimi ve açıklaması
- Yeni bir yol yapmak.
- Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek.
- Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak.
- Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.
- "Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı."
[
Yol açmak]