"Badi badi yürümek" deyiminin anlamı nedir?
- Çocuk, bacaklarını açıp vücudunu ördek gibi iki yana eğerek, aytak paytak yürümek.
Badi badi yürümek deyimine benzer deyimler
"Acem kılıcı gibi iki tarafı (taraflı) kesmek" deyimi ve açıklaması
- Hem birinden yana hem de ona karşı olabilmek; aralarında sorun bulunan iki yanı da idare etmek; iki yanlı davranmak.
[
Acem kılıcı gibi iki tarafı (taraflı) kesmek]
"Aile planlaması" deyimi ve açıklaması
- Çocuklu ailenin artık çocuk istememesi ve çocuksuz ailenin çocuk edinmek istemesi durumunda uygulanacak yöntemleri düzenleme siyasası.
[
Aile planlaması]
"Araya girmek" deyimi ve açıklaması
- İki kişinin arasındaki bir işe karışmak.
- Araları bozuk olan iki kişiyi uzlaştırmaya çalışmak.
- Yapılmakta olan bir işin yapılmasını geciktirmek.
- "Araya başka işler girince seninkini yapamadım, kusura bakma."
[
Araya girmek]
"Arada kalmak" deyimi ve açıklaması
- Anlaşamayan iki tarafı uzaklaştırmak için araya girildiğinde, iki yanı da hoşnut edemeyerek güç duruma düşmek.
[
Arada kalmak]
"Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)" deyimi ve açıklaması
- Yakınım olan iki taraf, ya da benimle ilgili iki durum var. Birine ayrıcalık tanısam ötekini küçümsemiş oluyorum. Sakıncaları eşit olan iki karşıt davranıştan birine karar veremiyorum.
[
Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)]
"At oynatmak" deyimi ve açıklaması
- Ata hüner göstermek.
- Bildiği ve istediği gibi davranmak.
- Belli bir alanda üstünlük kurmak.
- "Meydan adamlara kaldı, istedikleri gibi at oynatıyorlar."
[
At oynatmak]
"Başına buyruk" deyimi ve açıklaması
- Dilediğini izin almaksızın yapan, istediği gibi davranan.
- "Sizin çocuk da amma başına buyruk bir çocuk olmuş."
[
Başına buyruk]
"Bel vermek" deyimi ve açıklaması
- (Dik şeylerin) dışarıya doğru, (yatay şeylerin de) aşağıya doğru kamburlaşmak.
- "Yeni ördüğümüz duvar bel verdi."
- Duvar gibi dikey şeylerin ortası kamburlaşmak.
- Tavan direği gibi yatay şeylerin ortası aşağı sarkmak.
[
Bel vermek]
"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
- Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
- Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
- "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."
[
Beyninden vurulmuşa dönmek]
"Bir taşla iki kuş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Bir davranışla iki veya birden çok yararlı sonuç elde etmek, bir girişimle iki iş yapmak.
- "Anladım amacını, bir taşla iki kuş vurmak."
[
Bir taşla iki kuş vurmak]
"Yalpa vurmak" deyimi ve açıklaması
- İki yana, sağa sola; bir o yana, bir bu yana sallanarak yürümek.
- "Nedendir bilmem, yalpa vurarak yürüyordu."
[
Yalpa vurmak]
"Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal" deyimi ve açıklaması
- İki davranış, iki kimse, iki karşıt şey arasında bir tercih yapamama zorluğunu anlatmak için kullanılır.
[
Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal]