"Ayak uydurmak" deyiminin anlamı nedir?
	- Adımlarını başkasınınkine uydurmak.
 - Kendi gidiş ve davranışını başkasınınkine benzetmek.
 - "Bu bozuk topluma ayak uydurmak zorunda değiliz."
 
	
	
	
	Ayak uydurmak deyimine benzer deyimler
	
	"Ağzının içine bakmak" deyimi ve açıklaması
	- Birinin söylediklerini zevkle ve dikkatle dinlemek, bu sözlere uymak.
 - Konuşan bir kimseyi seve seve ve dikkatlice dinlemek.
 - "Konuşması onları öyle sarmıştı ki ağzının içine bakıyorlardı."
 
	[
Ağzının içine bakmak]
	
	"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
	- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
 - Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
 
	[
Ahret kardeşi]
	
	"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
	- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
 - Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
 
	[
Ayranım budur, yarısı sudur]
	
	"Başına belâyı satın almak" deyimi ve açıklaması
	- Sıkıntı, üzüntü ve tedirginlik verici olduğunu sonradan anladığı bir işe kendi isteği ile girmiş bulunmak.
 - "Nereden girdim bu inşaat işine, durup dururken başıma belâyı satın aldım."
 
	[
Başına belâyı satın almak]
	
	
	"Başını boş bırakmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kişiyi ya da bir şeyi denetimsiz, kendi haline bırakmak.
 - Denetimsiz, yalnız ve serbest bırakmak.
 - "Bu çocuğun başını boş bırakma, yoksa başı belâya girecek."
 
	[
Başını boş bırakmak]
	
	"Benlik dâvası" deyimi ve açıklaması
	- Önde görünmek, her şeyde söz sahibi olmak, her şeyi kendi düşüncesine uydurmak, hep dediğini yaptırmak çabası ve tutkusu.
 - "Benlik dâvası güden insanlar bir yere varamazlar."
 
	[
Benlik dâvası]
	
	"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
	- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
 - Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
 - "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
 
	[
Beyin yıkamak]
	
	"Bozuk düzen" deyimi ve açıklaması
	- Düzensiz, düzeni bozuk olan.
 - Toplumun yönetiminde uygulanan yanlış kurallar dizgesi.
 - "Bu bozuk düzenden hangi görüş ve anlayış biçimi kurtaracak milleti, onu öğrenmeye çalışıyorum."
 
	[
Bozuk düzen]
	
	"Canına yandığım (yandığımın)" deyimi ve açıklaması
	- Kimi zaman sevgi ve hayranlık, kimi zaman da kızgınlık ve öfke gibi duyguları anlatmak için kullanılır.
 - "Canına yandığımın adamı, bizi saatlerce bekletti bu soğukta."
 
	[
Canına yandığım (yandığımın)]
	
	
	"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
	- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
 - "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
 
	[
Canlı yayın]
	
	"Can pazarı" deyimi ve açıklaması
	- Herkesin kendi canının kaygısına düştüğü ve kendi canını kurtarmaya çalıştığı tehlikeli bir durum, yer.
 - "Ortalık toz dumandı; haykırışlar, inlemeler ortalığı çınlatıyordu; insanlar can pazarının tam ortasındaydılar."
 
	[
Can pazarı]
	
	"Düşüp kalkmak" deyimi ve açıklaması
	- Yakın arkadaşlık etmek.
 - Yasa ve gelenek dışı kadın ve erkekle birlikte yaşamak veya sık sık bir araya gelmek.
 - "Seni bu hâle getirenler düşüp kalktığın arkadaşlarındır. Hâlâ anlamadın mı?"
 
	[
Düşüp kalkmak]