"Ayağının altına karpuz kabuğu koymak" deyiminin anlamı nedir?
Ayağının altına karpuz kabuğu koymak deyimine benzer deyimler
"Aba altından değnek göstermek" deyimi ve açıklaması
- Üstü kapalı sözlerle korkutmak.
[
Aba altından değnek göstermek]
"Aba altında er yatar" deyimi ve açıklaması
- Giysi kişiliği belirlemez, kaba saba giysisinin içinde de yiğit kişi bulunur.
[
Aba altında er yatar]
"Abacı, kebeci; (ya) sen neci?" deyimi ve açıklaması
- İlgililerin bu iş üzerinden konuşmaları, uğraşmaları doğaldır. Sen neci oluyorsun?
[
Abacı, kebeci; (ya) sen neci?]
"Abayı sermek" deyimi ve açıklaması
- Bir yere teklifsizce yerleşmek.
[
Abayı sermek]
"Abayı yakmak" deyimi ve açıklaması
- Çılgınca sevmek, gönül vermek, tutulmak.
[
Abayı yakmak]
"Ayağını alamamak" deyimi ve açıklaması
- Alıştığı bir yere gitmekten vazgeçmemek.
- Ağrı ya da uyuşma dolayısıyla ayağını oynatamamak.
[
Ayağını alamamak]
"Ayağını denk almak" deyimi ve açıklaması
- Birilerinin kendisine karşı yapacakları muhtemel kötülüklere karşı uyanık davranmak, tedbirli olmak.
- "Eğer ayağını denk almazsan o adamlar başına bir iş açacaklar senin."
[
Ayağını denk almak]
"Ayağını kaydırmak (Ayağının altına karpuz kabuğu koymak)" deyimi ve açıklaması
- Bir yolunu bularak birini bulunduğu işten, mevkiden uzaklaştırmak.
- "Adamcağızın hiç suçu yokken ayağını kaydırdılar, şimdi aç susuz dolaşıyor."
[
Ayağını kaydırmak (Ayağının altına karpuz kabuğu koymak)]
"Ayağını sürümek" deyimi ve açıklaması
- Verilen bir görevi ağırdan yapmak.
- Bir yerden ayrılmak üzere bulunmak.
- Ölmek üzere olmak.
- Halk inanışına göre birinin gelmesi, ardından başkalarının da gelmesine yol açmak.
- "Ayağını mı sürüdün ne, senden sonra gelen misafirlerin sayısını Allah bilir ancak!"
[
Ayağını sürümek]
"Ayağını yorganına göre uzatmak" deyimi ve açıklaması
- Gelirini giderine uydurmak, harcamalarda geliri aşmamak.
- "Ayağını yorganına göre uzatmazsan ileride aç kalırsın."
[
Ayağını yorganına göre uzatmak]
"Bağdaş kurmak" deyimi ve açıklaması
- Sağ ayağını sol, sol ayağını sağ uyluğunun altına koyup oturmak.
[
Bağdaş kurmak]
"Çelme takmak" deyimi ve açıklaması
- Ayağını bacağına geçirerek yıkmaya çalışmak.
- Bir işin gelişmesini engellemek veya bir kimsenin iyi yürüyen işini bozmak.
- "Sakin sakin giden arkadaşını çelmek takarak yere düşürdü."
[
Çelme takmak]