"Ayağına gitmek" deyiminin anlamı nedir?
	- Büyüklük taslamadan alçak gönüllülük edip birinin yanına varmak.
 - "O baban senin, ayağına gitmelisin."
 
	
	
	
	Ayağına gitmek deyimine benzer deyimler
	
	"Aklından zoru olmak" deyimi ve açıklaması
	- Tutarsız, dengesiz, ölçüsüz, delice davranışlarda bulunmak.
 - "Bırak o bıçağı, aklından zorun mu var senin?"
 
	[
Aklından zoru olmak]
	
	"Al benden de o kadar" deyimi ve açıklaması
	- Ben de o durumdayım; o düşüncedeyim.
 
	[
Al benden de o kadar]
	
	"Allem etmek, kallem etmek" deyimi ve açıklaması
	- İstediğini elde etmek için her türlü kurnazlığa başvurmak.
 - "Namussuzlar allem edip kallem edip yaşlı adamın evini elinden aldılar."
 
	[
Allem etmek, kallem etmek]
	
	"Alnının damarı çatlamak" deyimi ve açıklaması
	- Başarmak için çok sıkıntı çekmek, çok çaba sarf edip emek vermek.
 - "O yolu açıncaya kadar benim alnımın damarı çatladı, sen ne halt etmeye bozuyorsun?"
 
	[
Alnının damarı çatlamak]
	
	
	"Anasının nikâhını istemek" deyimi ve açıklaması
	- Bir şeye değerinden çok para istemek, olmayacak bir istekte bulunmak.
 - "Senin istekli olduğunu duydu adam, şimdi gidersen anasının nikâhını isteyecek o eve."
 - Satacağı nesne için değerinin çok üstünde para istemek.
 
	[
Anasının nikâhını istemek]
	
	"Ateşine (nârına) yanmak" deyimi ve açıklaması
	- Birinin yüzünden büyük haksızlığa uğramak, zarar görmek.
 - "Eğer bu malı satamazsam senin ateşine yanmış olacağım."
 
	[
Ateşine (nârına) yanmak]
	
	"Ayağına kapanmak" deyimi ve açıklaması
	- Kendini küçük düşürerek yalvarıp yakarmak.
 - "İnsan ne birisinin ayağına kapanmalı, ne de birisini ayağına kapandırmalı."
 
	[
Ayağına kapanmak]
	
	"Ayağını denk almak" deyimi ve açıklaması
	- Birilerinin kendisine karşı yapacakları muhtemel kötülüklere karşı uyanık davranmak, tedbirli olmak.
 - "Eğer ayağını denk almazsan o adamlar başına bir iş açacaklar senin."
 
	[
Ayağını denk almak]
	
	"Ekmeğine yağ sürmek" deyimi ve açıklaması
	- Birinin yararına göre eylemde bulunmak, istemese de birinin işine yarayacak biçimde hareket etmek.
 - "O işi bana vermemekle yabancıların ekmeğine yağ sürdün sen."
 
	[
Ekmeğine yağ sürmek]
	
	
	"Laf (söz) taşımak" deyimi ve açıklaması
	- Aralarını açmak maksadıyla birinin bir kimse hakkında söylediği hoş olmayan sözlerini o kimseye ulaştırmak, söz getirip götürmek.
 - "O laf taşıyıcı adamdan uzak durmalısın."
 
	[
Laf (söz) taşımak]
	
	"Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek" deyimi ve açıklaması
	- O işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, parasını ya da malını almaktan vazgeçmek.
 - "Verecek mi? Sen o paranın üstüne bir bardak soğuk su iç!"
 
	[
Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek]
	
	"Üstüne üstüne gitmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir konuda bir kimseye sürekli baskı yapmak.
 - Güç bir şeyden yılmayıp, sonucu tehlikeli de olsa, çekinmeden o şeyle uğraşmak.
 - "Biliyorum zor ama üstüne üstüne gitmelisin, ancak o zaman başarabilirsin."
 
	[
Üstüne üstüne gitmek]