"Ayağını çekmek" deyiminin anlamı nedir?
	- Daha önce gittiği yere artık uğramaz olmak, ilişkiyi ve ilgiyi kesmek.
- "Artık onlardan elimi ayağımı çektim."
Ayağını çekmek deyimine benzer deyimler
	
	"Adam sırasına geçmek deyime ve anlamı" deyimi ve açıklaması
	- Daha önce toplumda önemli bir yeri yokken artık kendisine değer ve önem verilir bir kişi olmak.
	[
Adam sırasına geçmek deyime ve anlamı]
	
	"Adı batmak" deyimi ve açıklaması
	- Unutulmak, adı anılmaz olmak.
- Artık adı hiç anılmaz olmak, unutulup gitmek.
	[
Adı batmak]
	
	"Ağzını havaya (poyraza) açmak" deyimi ve açıklaması
	- Elindeki fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere bir şeyler elde etmeyi ummak.
- Umduğunu elde edememek, fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere beklemek.
- "Evi o zaman alacaktın, artık geçti, bundan sonra ağzını havaya aç."
	[
Ağzını havaya (poyraza) açmak]
	
	"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
	- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
	[
Ağzı süt kokmak]
	
	
	"Ayağını çekmek (Bir yerden)" deyimi ve açıklaması
	- Daha önce sık gittiği bir yere artık gitmez olmak.
	[
Ayağını çekmek (Bir yerden)]
	
	"Ayağını kesmek (Bir yerden)" deyimi ve açıklaması
	- Bir yere gitmez, uğramaz olmak.
- Birini bir yere artık uğramaz duruma getirmek.
- "Öyle korkutun ki o adamın ayağı kesilsin bu meyhaneden?"
	[
Ayağını kesmek (Bir yerden)]
	
	"Defteri kapamak" deyimi ve açıklaması
	- İlgiyi kesmek, uğraşmaz olmak, söz konusu işi yapmaz olmak.
- "O defteri kapadık biz, artık soru sormayın.
	[
Defteri kapamak]
	
	"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
- "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
	[
Dünyadan elini eteğini çekmek]
	
	"Gözü doymak" deyimi ve açıklaması
	- Çok istenen bir şeye kavuşup, artık istemez duruma gelmek.
- "Sanırım şimdi gözün doymuştur, daha istemezsin artık."
	[
Gözü doymak]
	
	
	"Ümidini kesmek" deyimi ve açıklaması
	- Artık ummaz olmak, olacağını beklememek, kavuşamayacağını anlamak.
- "Ümidimi kestim iyice, kocam artık geri dönmeyecek."
	[
Ümidini kesmek]
	
	"Yüz göz olmak" deyimi ve açıklaması
	- Senli benli olmak ve birbirinden çekineceği kalmamak, aradaki mesafe kalkmış olmak, lâubalileşmiş olmak.
- "İyice yüz göz olduk, beni artık dinlemiyorlar."
	[
Yüz göz olmak]
	
	"Yüzü kalmamak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimseye karşı pek borçlu bulunmak ve ondan artık bir şey isteyecek hâli kalmamak.
- "Bu güne kadar ne istedimse verdi. Artık yüzüm kalmadı, git, isteyebileceksen sen iste."
	[
Yüzü kalmamak]