"Ayağı alışmak" deyiminin anlamı nedir?
	- Gidip gelme alışkanlığı edinmek, sürekli olarak gidip gelmek.
 
	
	
	
	Ayağı alışmak deyimine benzer deyimler
	
	"Adam olmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kişi yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
 - İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
 
	[
Adam olmak]
	
	"Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister" deyimi ve açıklaması
	- Yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
 - İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
 - Yetişip topluma yararlı bir kişi olması için uzun zaman gerek.
 
	[
Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister]
	
	"Ağzının mührü ile" deyimi ve açıklaması
	- Oruçlu olarak
 - (Bir şey) Ağzı açılmamış olarak.
 
	[
Ağzının mührü ile]
	
	"Aklına (aklını) takmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir şeyi devamlı olarak düşünmek, bir fikre sürekli olarak zihninde yer vermek ve zihni onunla meşgul etmek.
 - "Onu niçin kırdım, aklıma takıldı düşünüp duruyorum."
 
	[
Aklına (aklını) takmak]
	
	
	"Ardı arkası kesilmemek" deyimi ve açıklaması
	- Arka arkaya, sürekli olarak gelmek.
 
	[
Ardı arkası kesilmemek]
	
	"Arpalık yapmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak sömürmek.
 - Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak kullanmak, sömürmek.
 - "Batılılar ülkemizi arpalık yaptılar âdeta."
 
	[
Arpalık yapmak]
	
	"Bir aşağı bir yukarı dolaşmak" deyimi ve açıklaması
	- Yolun bir parçası üzerinde gidip gelmek.
 
	[
Bir aşağı bir yukarı dolaşmak]
	
	"Eşiğini aşındırmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir işi yaptırmak, gördürmek için bir yere çok gidip gelmek.
 - "Şu köy yolu için hükümet eşiğini aşındırıp durduk."
 
	[
Eşiğini aşındırmak]
	
	"Kapısını aşındırmak" deyimi ve açıklaması
	- İstediğini elde edinceye kadar birinin yanına çok sık gidip gelmek.
 
	[
Kapısını aşındırmak]
	
	
	"Mekik dokumak" deyimi ve açıklaması
	- İki yer arasında durmadan gidip gelmek.
 - "Mağaza ile ev arasında tam elli beş yıl mekik dokumuştu rahmetli."
 
	[
Mekik dokumak]
	
	"Taban tepmek (patlatmak)" deyimi ve açıklaması
	- Yayan olarak çok uzun yol yürümek, çok sık gidip gelmek.
 - "Kasaba ile köy arasında o iş için az taban tepmedim."
 
	[
Taban tepmek (patlatmak)]
	
	"Volta atmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir aşağı bir yukarı dolaşmak, gidip gelmek.
 - "Canımız sıkıldıkça avluda volta atıp dururduk."
 
	[
Volta atmak]