"Atta duran var, durmayan var" deyiminin anlamı nedir?
- Herkesin gücü, becerisi bu işi başarmaya elverişli değil: Yapabilecekler de var, yapamayacaklar da. Eriştiği yüksek aşamada tutunabilmek kolay değil.
Atta duran var, durmayan var deyimine benzer deyimler
"Adamlık sende kalsın" deyimi ve açıklaması
- Bu işi asıl olsa sana yaptıracaklar. Bari kendiliğinden yap da onurunu koru.
- O san fenalık yaptı ama sen ona iyilik yap.
[
Adamlık sende kalsın]
"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
"Allah bilir" deyimi ve açıklaması
- Belli değil, Cenab-ı Hak`tan başka kimse bilmez.
- "Allah bilir bu sırrın iç yüzünü."
- Bana öyle geliyor ki.
- "Allah bilir esrar da alıyordur bu çocuk."
[
Allah bilir]
"Arada çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Öteki işler arasında bir işi de yapıvermek.
- Yapılmakta olan işler arasından işi de yapıvermek.
[
Arada çıkarmak]
"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
[
Ayranım budur, yarısı sudur]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Dile kolay" deyimi ve açıklaması
- Söylenmesi kolay ama yapılması ortaya konması ya da katlanılması çok güç.
- "Evet, dile kolay, haydi yap da görelim."
[
Dile kolay]
"Dipsiz kile boş ambar" deyimi ve açıklaması
- Para, mal tutamayanın durumunu ya da verimsiz, sonuçsuz bir işi anlatmak için kullanılır.
- "Memurların işi tam anlamıyla dipsiz kile boş ambar, sıfıra sıfır elde var sıfır."
[
Dipsiz kile boş ambar]
"Emir kulu" deyimi ve açıklaması
- Kendisine emredilen işi yapmak zorunda olan kimse.
- "Emir kulu olmak o kadar da kolay değil."
[
Emir kulu]
"Hesaba katmak (almak)" deyimi ve açıklaması
- Bir işi yaparken ya da yürütürken bir başka şeyi de göz önünde bulundurmak.
- "Hasan`ı da hesaba katalım, az zorluk çıkarmayacaktır bize."
[
Hesaba katmak (almak)]
"İşi bitmek" deyimi ve açıklaması
- Hâli, gücü kalmamak.
- Yaptığı işi sona ermek.
- "Git de bak, babanın işi bitmiş mi?"
[
İşi bitmek]
"Zevahiri kurtarmak" deyimi ve açıklaması
- Bir işi gereği gibi değil de üstünkörü yapmak ve böylece söz gelmesini önlemek, görünüşü kurtarmak.
- "Bu girişimimizle zevahiri kurtardık, daha ne istiyorsun?"
[
Zevahiri kurtarmak]