"Ateş yağdırmak" deyiminin anlamı nedir?
- Ateşli silahlarla aralıksız, bol mermi atmak.
- Etrafındakilere çok öfkeli, ağır sözler söylemek.
Ateş yağdırmak deyimine benzer deyimler
"Ağzına geleni söylemek" deyimi ve açıklaması
- Ağır ve kırıcı sözler söylemek.
[
Ağzına geleni söylemek]
"Ağzından çıkanı (çıkan sözü) kulağı işitmemek (duymamak)" deyimi ve açıklaması
- Çok kızıp fena, ağır sözler söylemek.
[
Ağzından çıkanı (çıkan sözü) kulağı işitmemek (duymamak)]
"Ağzını açıp gözünü yummak" deyimi ve açıklaması
- Öfke ile ağzına gelen bütün ağır sözleri söylemek.
- Kızgınlık ile sonunu düşünmeden ağzına gelen kötü sözleri söylemek, karşısındakine hakaret etmek.
- "Eve geç gelen kızına ağzını açıp gözünü yumdu."
[
Ağzını açıp gözünü yummak]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Aptesini vermek (Birinin)" deyimi ve açıklaması
- Yaptığı kötü işten dolayı ona çok ağır sözler söylemek.
[
Aptesini vermek (Birinin)]
"Ateş açmak" deyimi ve açıklaması
- Birçok kişi birden, karşılarındakilere ateşli silahlarla mermi atmak.
[
Ateş açmak]
"Ateş etmek" deyimi ve açıklaması
- Ateşli silahla mermi atmak.
[
Ateş etmek]
"Ateş kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok kızgın, öfkeli davranışlar göstermek.
- Çok çalışkan, hareketli ve becerikli olmak.
- Ateşli silâhlarla yapılan atışa son vermek.
- "Taraflar ateş kesilmesine razı olmadılar."
[
Ateş kesilmek]
"Ateş püskürmek (Ateş saçmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok öfkeli olmak, ağır sözler söylemek.
- "Öğretmen kapıyı kıran öğrencilere ateş püskürdü."
[
Ateş püskürmek (Ateş saçmak)]
"Bol keseden" deyimi ve açıklaması
- Ölçüsüz, çok fazla, bol bol.
- "Bol keseden atıp tutmaya bayılır bizim çocuk."
[
Bol keseden]
"Verip veriştirmek" deyimi ve açıklaması
- Ağır sözler söylemek, ağzına ne gelirse söylemek.
- "Yüzüne karşı verip veriştirdi ama o tek kelime bile söylemedi."
[
Verip veriştirmek]
"Yenilir yutulur gibi değil" deyimi ve açıklaması
- Yenmeyecek nitelikte (yiyecekler için).
- Aşırı, çok pahalı.
- Çok ağır, kabul edilmez (söz).
- Kendisiyle başa çıkılamayacak durumda olan.
- "Doğrusu yenilir yutulur gibi değildi o sözler."
[
Yenilir yutulur gibi değil]