"Ateş basmak" deyiminin anlamı nedir?
- Aşırı ölçüde sıkılmak, heyecanlanmak, utanmak sonucu vücutta sıcaklığın artması, yüzün kızarması.
- "O nadide, paha biçilmez vazoyu kırınca bedenini birden bire ateş bastı."
Ateş basmak deyimine benzer deyimler
"Aklına esmek" deyimi ve açıklaması
- Daha önce düşünmemiş olduğu şeyi birden yapmaya karar vermek.
- "Birden aklına esti, kalkıp sahile indi."
[
Aklına esmek]
"Al benden de o kadar" deyimi ve açıklaması
- Ben de o durumdayım; o düşüncedeyim.
[
Al benden de o kadar]
"Ateşe vermek" deyimi ve açıklaması
- Bir yeri bilerek yakıp yok etmek.
- Aşırı ölçüde telâşlandırmak.
- Bir toplumu, bir ülkeyi kargaşalık içine sürükleyerek yıkıma uğratmak.
- "Dış güçler yerli işbirlikçilerle anlaşarak ülkeyi ateşe verdiler."
[
Ateşe vermek]
"Balık kavağa çıkınca" deyimi ve açıklaması
- Gerçekleşmesi mümkün olmayacak işleri anlatmak için kullanılır.
- "O kız, o çocukla ancak balık kavağa çıkınca evlenir."
[
Balık kavağa çıkınca]
"Başa çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Bir işi bitirmek, sona erdirmek, başarmak.
- Bir kişiye aşırı ölçüde ilgi gösterip çok şımartmak.
- "Ona biraz daha yüz verirsen başına çıkacak, söylediğini yapmayacak."
[
Başa çıkarmak]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Canının içine sokacağı gelmek" deyimi ve açıklaması
- Birine karşı büyük ölçüde sevgi duymak, birinden çok hoşlanmak.
- "Öyle ki o yavrucağı canımın içine sokacağım geliyor!"
[
Canının içine sokacağı gelmek]
"İçi cız etmek" deyimi ve açıklaması
- Ansızın içi sızlamak, çok üzülmek.
- "O zavallı ihtiyarı birden bire karşımda görünce içim cız etti."
[
İçi cız etmek]
"Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek" deyimi ve açıklaması
- O işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, parasını ya da malını almaktan vazgeçmek.
- "Verecek mi? Sen o paranın üstüne bir bardak soğuk su iç!"
[
Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek]
"Üstüne fenalık gelmek" deyimi ve açıklaması
- Aşırı ölçüde sıkılmak, çok bunalmak.
[
Üstüne fenalık gelmek]
"Üstüne üstüne gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bir konuda bir kimseye sürekli baskı yapmak.
- Güç bir şeyden yılmayıp, sonucu tehlikeli de olsa, çekinmeden o şeyle uğraşmak.
- "Biliyorum zor ama üstüne üstüne gitmelisin, ancak o zaman başarabilirsin."
[
Üstüne üstüne gitmek]
"Yüreği ağzına gelmek" deyimi ve açıklaması
- Birden bire çok korkmak, kalbi yerinden fırlayacakmış gibi hızlı hızlı atmak.
- "Karanlık ve ıssız sokakta yürürken bir çığlık duydu, yüreği ağzına geldi o an."
[
Yüreği ağzına gelmek]