"Aşağı kurtarmaz" deyiminin anlamı nedir?
- Daha ucuza satılırsa zarar eder.
- Daha aşağı bir durum ve yaşayışı kendine layık görmez.
Aşağı kurtarmaz deyimine benzer deyimler
"Adam sırasına geçmek deyime ve anlamı" deyimi ve açıklaması
- Daha önce toplumda önemli bir yeri yokken artık kendisine değer ve önem verilir bir kişi olmak.
[
Adam sırasına geçmek deyime ve anlamı]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Bir eli yağda, bir eli balda (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Bolluk, varlık, rahat ve huzur içinde olmak.
- "Bir eli yağda, bir eli balda, daha ne istiyor ki?"
[
Bir eli yağda, bir eli balda (olmak)]
"Bir gömlek aşağı" deyimi ve açıklaması
- Bir derece daha düşük.
- "Sizin ürettiğiniz fındık, bizimkinden bir gömlek daha aşağıdadır."
[
Bir gömlek aşağı]
"Bir gömlek fazla eskitmiş olmak" deyimi ve açıklaması
- Daha yaşlı ve daha deneyimli olmak.
[
Bir gömlek fazla eskitmiş olmak]
"Bir yaşına daha girmek" deyimi ve açıklaması
- Şaşılacak bir durumla, yeni bir şeyle karşılaşmak.
- "Aman yarabbi, onu o kılıkta görünce bir yaşıma daha girdim."
[
Bir yaşına daha girmek]
"Boyunun ölçüsünü almak" deyimi ve açıklaması
- İddia üzerine giriştiği bir işi başaramayıp yetersizliğini anlamak.
- Biri tarafından haddi bildirilmek.
- Beklediği yakınlığı görememek.
- "Boynunun ölçüsünü aldı, böyle bir işe bir daha giremez."
[
Boyunun ölçüsünü almak]
"Buldukça bunamak" deyimi ve açıklaması
- Bulduğundan daha çoğunu isteyip şükretmemek, daha iyisini istemek.
- "Buldukça bunuyorsun, milletin aç sefil gezdiğini görmez misin sen?"
[
Buldukça bunamak]
"Can evinden vurmak" deyimi ve açıklaması
- En etkileyici, en can alıcı yönden saldırmak; bir daha yaşama imkânı kalmayacak şekilde vurmak.
- "Onları can evinden vurmalıyız ki bir daha bellerini doğrultamasınlar."
[
Can evinden vurmak]
"Gözü korkmak" deyimi ve açıklaması
- Daha önce başından geçen kötü bir denemeden sonra, birinden veya bir şeyden zarar gelebileceği endişesine kapılmak ve o işi yapmaktan çekinmek.
[
Gözü korkmak]