"Arı satmış (yemiş), namusu kiraya (tellala) vermiş (arkasına atmış)" deyiminin anlamı nedir?
- Utanma, namus duygularından uzaklaşmış ve kötü yola sapma durumuna gelmiş.
Arı satmış (yemiş), namusu kiraya (tellala) vermiş (arkasına atmış) deyimine benzer deyimler
"Adet edinmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi yapmayı huy ve alışkanlık durumuna getirmek.
[
Adet edinmek]
"Ağzından yel alsın" deyimi ve açıklaması
- Olumsuz, kötü şeylerden bahsedenlere karşı
- "ağzını hayra aç" anlamında söylenir.
- "Bugün kötü şeyler mi bekliyorsun? Ağzından yel alsın, o ne biçim beklenti?"
[
Ağzından yel alsın]
"Ağzının içine bakmak" deyimi ve açıklaması
- Birinin söylediklerini zevkle ve dikkatle dinlemek, bu sözlere uymak.
- Konuşan bir kimseyi seve seve ve dikkatlice dinlemek.
- "Konuşması onları öyle sarmıştı ki ağzının içine bakıyorlardı."
[
Ağzının içine bakmak]
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Başı altından çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Kötü bir şey, kötü bir durum, birinin gizli düzeni ve tertibiyle meydana gelmek.
- "Böyle şeyler bilirim ki senin başının altından çıkar, şimdi bana doğruyu söyle, kim kırdı vazoyu."
[
Başı altından çıkmak]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Bu sırım nerden, şu murdar gönden" deyimi ve açıklaması
- Kötü kişinin kötü çocuğu (ya da eğittiği kötü kişi).
[
Bu sırım nerden, şu murdar gönden]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Eyüp sabrı" deyimi ve açıklaması
- Peygamberlerden Hz. Eyyub` un başına gelen hastalığa sabredip, bundan dolayı şikâyet etmemesi; güçlük ve üzüntülere, hastalığa karşı sabretmesinden hareketle, en ağır ve sürekli üzüntülerden bile yakınmayanın büyük ve uzun sabrını anlatmak için kullanılır.
[
Eyüp sabrı]
"Lafını (sözünü) bilmek" deyimi ve açıklaması
- Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak.
- "O daima lafını bilir bir insan olmuştur."
[
Lafını (sözünü) bilmek]
"Yolunu sapıtmak" deyimi ve açıklaması
- Kötü yola düşmek, doğru yoldan ayrılmak.
- "Yolunu sapıtmış şu adamı Allah` tan başka kim doğru yola getirebilir?"
[
Yolunu sapıtmak]