"Arının yuvasına (inine) çöp dürtmek" deyiminin anlamı nedir?
- Tehlikeli kişiyi incitip kışkırtmak onun kendisine saldırmasına yol açmak.
Arının yuvasına (inine) çöp dürtmek deyimine benzer deyimler
"Ağız sulandırmak" deyimi ve açıklaması
- İmrenmesine yol açmak, imrendirmek.
[
Ağız sulandırmak]
"Ahrette on parmağı yakasında olmak" deyimi ve açıklaması
- Ödevini yapamadığından kendisine karşı sorumlu olan kimseden öbür dünyada hesap sormak.
- Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın, öte dünyada (ahirette) kendisine sorumlu olan kimseden davacı olması.
- "Hakkımı vermedin ama ahirette on parmağım yakanda olacaktır."
[
Ahrette on parmağı yakasında olmak]
"Arkadan vurmak" deyimi ve açıklaması
- Kendisine inanan, güvenen bir kimseye gizlice kötülük etmek.
- "Onun beni arkamdan vuracağı hiç aklıma gelmezdi."
[
Arkadan vurmak]
"Belâ aramak" deyimi ve açıklaması
- Kavga çıkararak, önüne gelene çatarak ya da başka sebeplerle kendisi için tehlikeli bir durum oluşmasına yol açmak.
- "Bırak sövmeyi, belâ mı arıyorsun başına?"
[
Belâ aramak]
"Belasını aramak" deyimi ve açıklaması
- Kavga ederek ya da başka davranışlarıyla kendisi için tehlikeli olacak bir durum meydana gelmesine yol açmak.
- "Bela aramak."
[
Belasını aramak]
"Çanak tutmak (açmak)" deyimi ve açıklaması
- Söz ve davranışlarıyla kavgaya, kargaşaya yol açmak.
- Dilenmek.
- "Onun bu işe çanak tutmasına fırsat vermeyeceğim."
[
Çanak tutmak (açmak)]
"Çiğneyip geçmek" deyimi ve açıklaması
- Yol üstündeki dostuna uğramadan geçmek.
- İlişki kurması gereken kişiyi atlayıp onun üstündeki kişiye başvurmak.
[
Çiğneyip geçmek]
"Kuyruğuna basmak" deyimi ve açıklaması
- Birini tahrik etmek, incitip saldırmasına yol açmak.
[
Kuyruğuna basmak]
"Maraza çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Anlaşmazlığa yol açacak işler yapmak, kavgaya yol açmak.
[
Maraza çıkarmak]
"Yol açmak" deyimi ve açıklaması
- Yeni bir yol yapmak.
- Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek.
- Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak.
- Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.
- "Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı."
[
Yol açmak]
"Yüze vurmak" deyimi ve açıklaması
- İşlediği bir suçu ya da kabahati birinin açıkça yüzüne söyleyip onun utanmasına yol açmak.
- "Suçunu sakın yüzüne vurup da utandırma onu."
[
Yüze vurmak]
"Yüzünü kızartmak" deyimi ve açıklaması
- Birini utandırıp yüzünün kızarmasına yol açmak.
- "Onun utanacağı sözleri söyleyip de yüzünü kızartmadan duramaz mısın sen?"
[
Yüzünü kızartmak]