"Apor topar etmek" deyiminin anlamı nedir?
- Toplanmasına vakit bırakmaksızın alıp gitmek, yaka paça etmek.
Apor topar etmek deyimine benzer deyimler
"Ağır gelmek" deyimi ve açıklaması
- Yapılması güç gelmek.
- Ağrına gitmek.
- Gücüne gitmek, onuruna dokunmak.
[
Ağır gelmek]
"Apar topar" deyimi ve açıklaması
- Telâş ve acele ile, yaka paça, hazırlanmadan,"Treni kaçırırım korkusuyla apar topar evden ayrıldım."
[
Apar topar]
"Arkasını sıvamak" deyimi ve açıklaması
- İltifat etmek, okşamak, övmek, birisini bu yolları kullanarak bir işe sevk etmek.
- "Arkasını sıvayarak yaptırıyorum her işi bu çocuğa."
[
Arkasını sıvamak]
"Arabı gülmek" deyimi ve açıklaması
- İşleri yolunda gitmek, şansı açılmak, şansı yardım etmek.
[
Arabı gülmek]
"Babanın canı için" deyimi ve açıklaması
- Ölmüş olan babanın ruhunu şad etmek için (bana şu iyiliği yap).
- Birinden bir iyilik yapılması istenirken
- "bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap" anlamında söylenir.
[
Babanın canı için]
"Başını alıp gitmek" deyimi ve açıklaması
- Nereye gideceğini bildirmeden, izin almadan gitmek.
- "İçine düştüğü sıkıntıdan kurtulamayan adam başını alıp gitti."
[
Başını alıp gitmek]
"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
- Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
- "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
[
Baş vurmak]
"Canına okumak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
- İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
- "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
[
Canına okumak]
"Ensesinde boza pişirmek" deyimi ve açıklaması
- Sıkıştırıp tedirgin etmek, eziyet etmek.
- "İşlerin yavaş gittiğini gören patron işçilerin ensesinde boza pişirmeye başladı."
[
Ensesinde boza pişirmek]
"Hoş beş etmek" deyimi ve açıklaması
- Şundan bundan konuşarak sohbet etmek.
- "O iki ihtiyar kadın hoş beş etmek için yaratılmışlar sanki."
[
Hoş beş etmek]
"Silip süpürmek" deyimi ve açıklaması
- Ortada ne varsa hepsini yemek.
- Hepsini alıp götürmek, yok etmek.
- Ortalığı temizlemek.
- "Evi çarçabuk silip süpürdüm."
[
Silip süpürmek]
"Teslim olmak" deyimi ve açıklaması
- Kendinden üstün bir güç karşısında yenilgiyi kabul etmek, mücadeleden vazgeçmek.
- Kendini teslim etmek, birtakım ellere bırakmak.
- "Teslim olursan kılına dokunulmayacaktır!"
[
Teslim olmak]