"Ana kuzusu" deyiminin anlamı nedir?
- Pek küçük kucak çocuğu.
- Sıkıntıya, güç işlere alışkın olmayan, nazlı çocuk veya genç.
- "Şu torbayı kaldırışına bak hele, tam bir ana kuzusu."
Ana kuzusu deyimine benzer deyimler
"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
[
Açıl susam açıl]
"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
"Ağzından girip burnundan çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Çeşitli yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek; veya kandırmak.
- "Ağzından girip burnundan çıktı ve ondan para koparmayı başardı."
- Ne yapıp yaparak bir kimseyi bir şeye razı etmek.
[
Ağzından girip burnundan çıkmak]
"Altından girip üstünden çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Bir serveti, bir parayı, bir kaynağı gereksiz yere, düşüncesizce, sorumsuzca harcayıp kısa zamanda bitirmek.
- "Bir ayda o kadar paranın altından girip üstünden çıktı."
[
Altından girip üstünden çıkmak]
"Altmış altıya bağlamak" deyimi ve açıklaması
- O an ki durumu temelli olmayan bir çözümle kurtarmak veya bir işi kesin neticeye vardırmış gibi görünmek.
- "İnsanları altmış altıya bağlamakta üstüne yoktur onun."
[
Altmış altıya bağlamak]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
- Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
- "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
[
Baş vurmak]
"Beli bükülmek" deyimi ve açıklaması
- Yaşlılık yüzünden güçsüz kalmak, bir iş yapamaz duruma gelmek.
- Üzüntü ve kederden ruhsal bir çöküntüye düşmek.
- "İflas eden şu genç adamın bir yılda beli büküldü."
[
Beli bükülmek]
"Dağdan gelip bağdakini kovmak" deyimi ve açıklaması
- Daha sonradan geldiği bir yere ya da karıştığı bir işte eskiden beri bulunan bir kişinin yerini almaya çalışmak.
- "Şu densize bak hele, dağdan gelip bağdakini kovuyor!
[
Dağdan gelip bağdakini kovmak]
"Sineye çekmek" deyimi ve açıklaması
- Bir zarara, hoş olmayan bir duruma, bir kötü söz veya davranışa ister istemez katlanmak.
- "Uzun yıllar kocasının geçimsizliğini, kabalığını sineye çekti; durdu."
[
Sineye çekmek]
"Süt kuzusu" deyimi ve açıklaması
- Henüz meme emen kuzu.
- Çok küçük bebek, yavru, korunması gereken küçük çocuk.
- Çok nazlı, el bebek gül bebek büyütülmüş kimse.
- "Daha süt kuzusu o, nasıl kıyılıp da vurulur ona?"
[
Süt kuzusu]