"Anası ağlamak" deyiminin anlamı nedir?
- Çok eziyet çekmek, sıkıntıya katlanmak, bitkin duruma düşmek.
- "Onu buraya getirinceye kadar anam ağladı."
Anası ağlamak deyimine benzer deyimler
"Aç susuz kalmak" deyimi ve açıklaması
- Çok yoksul bir duruma düşmek.
[
Aç susuz kalmak]
"Ağzının suyu akmak" deyimi ve açıklaması
- Çok beğenip imrenmek.
- Çok beğenip isteyecek duruma gelmek, imrenmek.
- "Vitrindeki kızarmış tavuğu görünce ağzımın suyu aktı."
[
Ağzının suyu akmak]
"Akla karayı seçmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak, sonuca kadar çok zahmet çekmek.
- "Seni buluncaya kadar akla karayı seçtim."
[
Akla karayı seçmek]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Alnının damarı çatlamak" deyimi ve açıklaması
- Başarmak için çok sıkıntı çekmek, çok çaba sarf edip emek vermek.
- "O yolu açıncaya kadar benim alnımın damarı çatladı, sen ne halt etmeye bozuyorsun?"
[
Alnının damarı çatlamak]
"Anasından doğduğuna pişman etmek" deyimi ve açıklaması
- Çok eziyet ederek canından bezdirmek, bir kimseyi çok üzmek.
- "Karşıma bir çıksın, onu anasından doğduğuna pişman edeceğim."
[
Anasından doğduğuna pişman etmek]
"Anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi yaparken çok sıkıntı çekmek, eziyete katlanmak.
- "Şu arabanın taksitlerini ödeyinceye kadar anamdan emdiğim süt burnumdan geldi."
[
Anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek]
"Az çok" deyimi ve açıklaması
- Bir parça, o kadar çok olmayan, oldukça.
- "Az buçuk."
- Ne az ne çok, oldukça.
[
Az çok]
"Başı ağrımak" deyimi ve açıklaması
- Bir işten dolayı sorumlu duruma düşmek, kaygu çekmek.
- "Sana güveniyorum, başımı ağrıtmayacağına eminim, haydi güle güle git."
[
Başı ağrımak]
"Canı çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Ölmek.
- Çok yorulmak.
- Çok yıpranmak.
- "Onu razı edinceye kadar canım çıktı."
[
Canı çıkmak]
"Kabir azabı çekmek" deyimi ve açıklaması
- Çok sıkılmak, eziyet çekmek.
- "Kabir azabı çekmeye daha ne kadar devam edeceğiz."
[
Kabir azabı çekmek]
"Pestil gibi olmak" deyimi ve açıklaması
- Çok yorulmuş olmak; kımıldayamayacak kadar bitkin, güçsüz düşmek.
[
Pestil gibi olmak]