"Allem etmek, kallem etmek" deyiminin anlamı nedir?
- İstediğini elde etmek için her türlü kurnazlığa başvurmak.
- "Namussuzlar allem edip kallem edip yaşlı adamın evini elinden aldılar."
Allem etmek, kallem etmek deyimine benzer deyimler
"Allah versin" deyimi ve açıklaması
- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
[
Allah versin]
"Babanın canı için" deyimi ve açıklaması
- Ölmüş olan babanın ruhunu şad etmek için (bana şu iyiliği yap).
- Birinden bir iyilik yapılması istenirken
- "bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap" anlamında söylenir.
[
Babanın canı için]
"Başa güreşmek" deyimi ve açıklaması
- Yağlı güreşte başpehlivanlık için güreşmek.
- En üstün sonucu almak için mücadele etmek, yarışmada birinciliği almak için uğraşmak.
- "Takımımız öteden beri başa güreşir."
[
Başa güreşmek]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Eyere de gelir semere de" deyimi ve açıklaması
- Her işe uyar, her işe yarar, ince işler için de kaba işler için de kullanılabilir.
[
Eyere de gelir semere de]
"Geçimini sağlamak" deyimi ve açıklaması
- Yaşamak için gerekli olanı elde etmek.
- "Geçimini sağlamak için hemen her yola başvurdu."
[
Geçimini sağlamak]
"Gözlerini (gözünü) kan bürümek" deyimi ve açıklaması
- Çok öfkeli, kinli olmak; her kötülüğü yapacak hâle gelmek.
- "Bir adamın gözlerini kan bürümesin, ondan her türlü belâ beklenebilir."
[
Gözlerini (gözünü) kan bürümek]
"Hangi taşı kaldırsan altından çıkar" deyimi ve açıklaması
- Hemen her işte parmağı vardır.
- Her işten anlar, her işe karışır ya da her işten anladığı izlenimi verir.
[
Hangi taşı kaldırsan altından çıkar]
"Kene gibi yapışmak" deyimi ve açıklaması
- Yakasını bir türlü bırakmamak; istenmediği hâlde, çıkar sağladığı için birinin peşini bırakmamak.
- "Kene gibi yapışmıştı adamın yakasına, peşini bir türlü bırakmıyordu."
[
Kene gibi yapışmak]
"Uçan kuştan medet ummak" deyimi ve açıklaması
- Pek sıkıntıda bulunup, bu sıkıntıdan kurtulmak için her türlü çareye, olmadık yerlere başvurmak, yardım istemek.
[
Uçan kuştan medet ummak]
"Vıdı vıdı etmek" deyimi ve açıklaması
- Söylenip durmak, hemen her şeyi eleştirip beğenmediğini söyleyerek durmadan konuşmak, etrafındakileri rahatsız etmek.
- "Sus artık, vıdı vıdı edip kafamı şişirdiğin yeter."
[
Vıdı vıdı etmek]
"Yanıp tutuşmak" deyimi ve açıklaması
- Elde etmek için güçlü bir istek duymak, elde edemediği için de büyük üzüntü içinde olmak.
- Kuvvetli bir aşkla sevmek.
- "Bakan olmak isteğiyle yanıp tutuşuyordu."
[
Yanıp tutuşmak]