"Açık kart vermek" deyiminin anlamı nedir?
- İşleri kendi adına yürütmesi için birine tam yetki vermek.
Açık kart vermek deyimine benzer deyimler
"Allah versin" deyimi ve açıklaması
- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
[
Allah versin]
"Başa güreşmek" deyimi ve açıklaması
- Yağlı güreşte başpehlivanlık için güreşmek.
- En üstün sonucu almak için mücadele etmek, yarışmada birinciliği almak için uğraşmak.
- "Takımımız öteden beri başa güreşir."
[
Başa güreşmek]
"Boynunda kalmak" deyimi ve açıklaması
- Birine iletilmesi kendisinden rica edilen sözü iletmediği ya da birine ödenecek parayı ödemediği için üzerinde borç kalmak.
[
Boynunda kalmak]
"Can pazarı" deyimi ve açıklaması
- Herkesin kendi canının kaygısına düştüğü ve kendi canını kurtarmaya çalıştığı tehlikeli bir durum, yer.
- "Ortalık toz dumandı; haykırışlar, inlemeler ortalığı çınlatıyordu; insanlar can pazarının tam ortasındaydılar."
[
Can pazarı]
"Eti senin kemiği benim" deyimi ve açıklaması
- Çocuk velilerinin öğretmene ya da ustaya çocuğun eğitiminde kendine tam yetki verdiğini anlatmak için söylenir.
[
Eti senin kemiği benim]
"Hakkını vermek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyin lâyıkıyla yapılması için ne gerekiyorsa ondan kaçınmamak.
- Birinin çalışmasını gereğince değerlendirmek, hakkı olan şeyi vermek.
- "Çalıştırdığın kişinin hakkını vermek zorundasın."
[
Hakkını vermek]
"Hesap açmak" deyimi ve açıklaması
- Hesap defterinde, bir kişiye alış veriş için alacağını borcunu kaydetmek üzere bir yer ayırmak.
- Bankada, gereğinde çekilmek üzere yatırılan para için işlem yapmak.
- Birine kredi açmak, birine borçlanma imkânı tanımak.
[
Hesap açmak]
"Kendi göbeğini kendi kesmek" deyimi ve açıklaması
- İstediği yardım gelmeyince kendi işini kendi yapmak durumunda kalmak.
- "O her zaman kendi göbeğini kendisi kesmiş, kimseden yardım beklememiştir."
[
Kendi göbeğini kendi kesmek]
"Kırk dereden su getirmek" deyimi ve açıklaması
- Birini kandırmak için çok dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek, ikna edebilmek için çok uğraşmak.
- "Ne inatçı adammış, bir evet demek için kırk dereden su getirtti bana."
[
Kırk dereden su getirmek]
"Ocağına düşmek" deyimi ve açıklaması
- Birine yardım etmesi için yalvarmak, koruması için sığınmak.
- "Ocağına düştüm ağam, beni bu işten ancak sen kurtarırsın!"
[
Ocağına düşmek]
"Para yedirmek" deyimi ve açıklaması
- İşini yaptırmak için birilerine kanunsuz, hak etmedikleri parayı vermek; rüşvet vermek.
- "O binayı yaptırmak için belediyeye az para yedirmediler."
[
Para yedirmek]
"Parmak kaldırmak" deyimi ve açıklaması
- Olumlu oy vermek için el kaldırmak.
- Bir toplulukta söz istemek için işaret parmağını kaldırıp diğerlerini yumarak el kaldırmak.
- "Parmak kaldırarak söz istemeyi öğrenin artık!"
[
Parmak kaldırmak]