"Alın teri" deyiminin anlamı nedir?
Alın teri deyimine benzer deyimler
"Açıktan kazanmak" deyimi ve açıklaması
- Anapara ve emek koymadan bir şeyden kazanç elde etmek.
[
Açıktan kazanmak]
"Açıktan vermek" deyimi ve açıklaması
- Bir emek ya da mal karşılığı olmaksızın birine para ödemek.
[
Açıktan vermek]
"Alın teri dökmek" deyimi ve açıklaması
- Zahmetli iş görüp çok emek vermek.
- "Alın teri dökmeyenler, emeğin ne olduğunu bilemezler."
[
Alın teri dökmek]
"Alnının damarı çatlamak" deyimi ve açıklaması
- Başarmak için çok sıkıntı çekmek, çok çaba sarf edip emek vermek.
- "O yolu açıncaya kadar benim alnımın damarı çatladı, sen ne halt etmeye bozuyorsun?"
[
Alnının damarı çatlamak]
"Armut piş, ağzıma düş" deyimi ve açıklaması
- Ben hiç emek harcamayayım. Her şey hazır olup ayağıma gelsin.
- Bir işin hiç emek harcamadan olmasını, kendiliğinden hazır olup ayağına gelmesini bekleyenlerin durumunu anlatmak için kullanılır.
[
Armut piş, ağzıma düş]
"Ayağı ile gelmek" deyimi ve açıklaması
- Kendi isteği ile gelmek.
- Çok fazla emek sarf edilmeden elde edilmek.
- "Adam ayağı ile geldi dayak yemeye."
[
Ayağı ile gelmek]
"Başını derde sokmak" deyimi ve açıklaması
- Pek gerekli değilken yorucu, sıkıcı, üzücü bir işe girişmek.
[
Başını derde sokmak]
"Boyacı küpü değil ki (hemen daldırıp çıkarasın)" deyimi ve açıklaması
- O kadar kolay ve çabuk yapılacak bir iş değil. Emek ve zaman ister.
[
Boyacı küpü değil ki (hemen daldırıp çıkarasın)]
"Diş kirası" deyimi ve açıklaması
- Eskiden sarayda ya da konaklarda zenginlerin iftara çağırdıkları yoksullara verdikleri armağan veya para.
- Harcadığı emek dışında bir kimsenin fazladan sağladığı çıkar.
[
Diş kirası]
"Durduğu yerde" deyimi ve açıklaması
- Hiç gereği yokken.
- Kolaylıkla, hiç emek ve çaba harcamadan.
- "Adam durduğu yerde para kazanıyor, anlamadım bu işi!"
[
Durduğu yerde]
"El emeği" deyimi ve açıklaması
- Elle yapılan işe harcanan emek.
- Elle yapılan çalışmanın karşılığı.
- "El emeğinin karşılığı değildir bu para."
[
El emeği]
"Parsayı başkası toplamak" deyimi ve açıklaması
- Verilen emek karşılığını, emek veren değil, bir başkası almak.
- "Biz durmadan çalışalım parsayı da başkası toplasın olmaz öyle şey!"
[
Parsayı başkası toplamak]