"Alımlı çalımlı" deyiminin anlamı nedir?
Alımlı çalımlı deyimine benzer deyimler
"Ağza tat, boğaza feryat" deyimi ve açıklaması
- Güzel yiyecek, ama az doyurmuyor.
- Beğenilen bir eylem, ama yetmez ki.
[
Ağza tat, boğaza feryat]
"Ağzı burnu yerinde" deyimi ve açıklaması
[
Ağzı burnu yerinde]
"Ağzına (ağzının içine) baktırmak" deyimi ve açıklaması
- Güzel, doğru konuşmasıyla kendini dinletmek. Herkes ne söyleyeceğini inanla beklemek.
[
Ağzına (ağzının içine) baktırmak]
"Ağzına (ağızlara) layık" deyimi ve açıklaması
- Çok güzel, çok lezzetli (bir yemek).
[
Ağzına (ağızlara) layık]
"Ağzının tadını bilmek" deyimi ve açıklaması
- Güzel lezzetli yiyecekler seçmek.
- Keyif verici şeyleri seçmede usta olmak.
- Güzel yemeklerden anlamak.
- Bir şeyin güzelini, iyisini bilmek, anlamak.
- "Şunlardaki güzelliğe bak, ağzının tadını da biliyorsun hani."
[
Ağzının tadını bilmek]
"Ağzını öpeyim" deyimi ve açıklaması
[
Ağzını öpeyim]
"Ahım şahım (bir şey) değil" deyimi ve açıklaması
- Güzel, beğenilecek şey değil.
[
Ahım şahım (bir şey) değil]
"Ağzını öpeyim (seveyim)" deyimi ve açıklaması
- Sevindirici bir söz söyleyene
- "ne güzel, hoş söyledin" anlamında kullanılır.
[
Ağzını öpeyim (seveyim)]
"Aklı durmak" deyimi ve açıklaması
- Şaşırmak, düşünemez bir hâle gelmek.
- "Resmi öyle güzel yapmış ki görsen aklın durur."
[
Aklı durmak]
"Akşamı iple çekmek" deyimi ve açıklaması
- Gecenin olmasını sabırsızlıkla beklemek.
- "Ne güzel bir ziyaret olacak. Akşamı iple çekiyorum."
[
Akşamı iple çekmek]
"Burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
- "Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!"
- Elde ettiği güzel şey, arkasından gelen üzüntüler dolayısıyla kendisine zehir olmak.
[
Burnundan (fitil fitil) gelmek]
"Şeytan dürtmek" deyimi ve açıklaması
- Durup dururken uygunsuz, kötü bir davranışta bulunmak.
- "Güzel güzel oynarken arkadaşına vurup kaçtı, şeytan dürttü her hâlde."
[
Şeytan dürtmek]