"Alıcı gözüyle bakmak deyimi anlamı" deyiminin anlamı nedir?
- Çok dikkatlı bakmak, alacakmış gibi iyice gözden geçirmek.
Alıcı gözüyle bakmak deyimi anlamı deyimine benzer deyimler
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Aklı çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Titizlikle üzerinde durmak, çok korku geçirmek, çok korkmak.
- "Elbisem yırtılacak diye aklı çıkıyor."
[
Aklı çıkmak]
"Alıcı gözüyle bakmak" deyimi ve açıklaması
- Çok dikkatli bakmak, inceden inceye gözden geçirmek.
- "Mobilyaya ilk defa alıcı gözüyle baktı."
[
Alıcı gözüyle bakmak]
"Aslan yürekli" deyimi ve açıklaması
- Çok yiğit, hiçbir şeyden korkmayan.
- Yılmaz, hiçbir şeyden korkmayan, yiğit, kahraman,"Aslan yürekli Mehmetçik düşmanı çil yavrusu gibi dağıttı."
- Hiçbir şeyde korkmayan, çok yiğit.
[
Aslan yürekli]
"Bal gibi" deyimi ve açıklaması
- Çok tatlı.
- Çok iyi, adamakıllı, pekâlâ.
- "Bal gibi iş, daha ne duruyorsun?"
[
Bal gibi]
"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
- Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
- Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
- "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."
[
Beyninden vurulmuşa dönmek]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Canı ağzına gelmek" deyimi ve açıklaması
- Çok tehlikeli bir durum karşısında, ölecekmiş gibi bir korku geçirmek.
[
Canı ağzına gelmek]
"Elden geçirmek" deyimi ve açıklaması
- Eksiklikleri düzeltmek, onarmak; denetlemek için pek çok şeyi ele alıp yoklamak, gözden geçirmek.
- "Yaptığın işi bir daha elden geçir."
[
Elden geçirmek]
"İçi titremek" deyimi ve açıklaması
- Çok üşümek.
- Çok istek duymak.
- Bir zarar gelecek korkusu içinde bulunmak.
- "Hava iyice soğudu, içim titremeye başladı, haydi içeri girelim."
[
İçi titremek]
"Kök salmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yere iyice, ayrılmamacasına yerleşmek.
- İyice tutunmak, köklenmek, sağlamlaşmak, yayılmak.
- "Onun sevgisi, içine iyice kök salmıştı."
[
Kök salmak]