"Alçak gönüllü olmak" deyiminin anlamı nedir?
- Gurur ve kibre kapılmayıp kendini olduğundan daha aşağı düzeyde sayma, başkalarından yüksek görmeme durumu.
- "İnsanı insan yapan vasıflardan biri de alçak gönüllü olmaktır."
Alçak gönüllü olmak deyimine benzer deyimler
"Adam sırasına geçmek deyime ve anlamı" deyimi ve açıklaması
- Daha önce toplumda önemli bir yeri yokken artık kendisine değer ve önem verilir bir kişi olmak.
[
Adam sırasına geçmek deyime ve anlamı]
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Aşağı kurtarmaz" deyimi ve açıklaması
- Daha ucuza satılırsa zarar eder.
- Daha aşağı bir durum ve yaşayışı kendine layık görmez.
[
Aşağı kurtarmaz]
"Ayağına kapanmak" deyimi ve açıklaması
- Kendini küçük düşürerek yalvarıp yakarmak.
- "İnsan ne birisinin ayağına kapanmalı, ne de birisini ayağına kapandırmalı."
[
Ayağına kapanmak]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Bir gömlek fazla eskitmiş olmak" deyimi ve açıklaması
- Daha yaşlı ve daha deneyimli olmak.
[
Bir gömlek fazla eskitmiş olmak]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Eyüp sabrı" deyimi ve açıklaması
- Peygamberlerden Hz. Eyyub` un başına gelen hastalığa sabredip, bundan dolayı şikâyet etmemesi; güçlük ve üzüntülere, hastalığa karşı sabretmesinden hareketle, en ağır ve sürekli üzüntülerden bile yakınmayanın büyük ve uzun sabrını anlatmak için kullanılır.
[
Eyüp sabrı]
"İleri gitmek" deyimi ve açıklaması
- Söz ve davranışta ölçü dışına çıkmak; gereksiz, aşırı davranışta bulunmak ve haddi aşmak.
- "O saygısız adamın daha fazla ileri gitmesine fırsat verilmemelidir."
[
İleri gitmek]
"Lafını (sözünü) bilmek" deyimi ve açıklaması
- Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak.
- "O daima lafını bilir bir insan olmuştur."
[
Lafını (sözünü) bilmek]
"Zevahiri kurtarmak" deyimi ve açıklaması
- Bir işi gereği gibi değil de üstünkörü yapmak ve böylece söz gelmesini önlemek, görünüşü kurtarmak.
- "Bu girişimimizle zevahiri kurtardık, daha ne istiyorsun?"
[
Zevahiri kurtarmak]
"Zülfüyâra dokunmak" deyimi ve açıklaması
- İşle ilgili olanı, hatırlı ve güçlü kimseyi veya yüksek bir makamı kimi söz ve davranışlarla gücendirmek, darılmasına yol açmak.
- "Hayır geri duramam, zülfüyâra dokunsa da söyleyeceğim."
[
Zülfüyâra dokunmak]