"Al aşağı etmek" deyiminin anlamı nedir?
	- Birini bulunduğu yerden, mevkiden indirmek.
- "Ya, gördün mü, demek ki el oğlu adamı al aşağı ediyormuş bir çırpıda!"
Al aşağı etmek deyimine benzer deyimler
	
	"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
	- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
	[
Açıl susam açıl]
	
	"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
	[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
	
	"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
	- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
	[
Ağıt yakmak]
	
	"Ağzına bir parmak bal çalmak" deyimi ve açıklaması
	- Amacına ulaşmak için birini tatlı sözlerle bir süre oyalamak, kandırmak; umut verip ikna ederek işini yaptırmak.
- "Öyle bir insan ki ağzına bir parmak bal çal, sonra her istediğini yaptır."
	[
Ağzına bir parmak bal çalmak]
	
	
	"Ağzından girip burnundan çıkmak" deyimi ve açıklaması
	- Çeşitli yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek; veya kandırmak.
- "Ağzından girip burnundan çıktı ve ondan para koparmayı başardı."
- Ne yapıp yaparak bir kimseyi bir şeye razı etmek.
	[
Ağzından girip burnundan çıkmak]
	
	"Altından Çapanoğlu çıkmak" deyimi ve açıklaması
	- Girişilen bir işte başa dert olacak bir durumla, umulmayan bir tehlike ile karşılaşmak.
- "Bana öyle geliyor ki bu işin altından Çapanoğlu çıkacak."
	[
Altından Çapanoğlu çıkmak]
	
	"Altından girip üstünden çıkmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir serveti, bir parayı, bir kaynağı gereksiz yere, düşüncesizce, sorumsuzca harcayıp kısa zamanda bitirmek.
- "Bir ayda o kadar paranın altından girip üstünden çıktı."
	[
Altından girip üstünden çıkmak]
	
	"Altı yaş olmak (Bir işin)" deyimi ve açıklaması
	- Bir takım oyunlara karışmış olmak, iş, dürüst bir temel üzerine kurulmuş olmamak, böyle bir işe girişmekte sakıncalar bulunduğu anlaşılmak.
	[
Altı yaş olmak (Bir işin)]
	
	"Attan inip eşeğe binmek" deyimi ve açıklaması
	- Bulunduğu dereceden, mevkiden, önemli görevden daha aşağı bir yere inmek veya alınmak.
- "Aklını başına toplamazsan adamı işte böyle attan indirip eşeğe bindirirler."
	[
Attan inip eşeğe binmek]
	
	
	"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
	- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
	[
Başından atmak]
	
	"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
	[
Başını ağrıtmak]
	
	"Mânâ çıkarmak" deyimi ve açıklaması
	- Yanlış bir yargıya varmak, bir söz ya da hareketten kendine göre bir anlam çıkarmak.
- "Öyle alıngandı ki her sözümden bir mânâ çıkarıyordu."
	[
Mânâ çıkarmak]