"Akşam Hacı Mehmet, sabah eskici yahudi" deyiminin anlamı nedir?
- Kimileyin kendini iyi, doğru adam gibi gösteren hileci, dalavereci.
Akşam Hacı Mehmet, sabah eskici yahudi deyimine benzer deyimler
"Adam evladı" deyimi ve açıklaması
- İyi bir ailenin iyi yetiştirilmiş, görgülü, iyi eğitilmiş çocuğu.
[
Adam evladı]
"Ağız tadı" deyimi ve açıklaması
- Bir topluluk içinde dirlik düzenlik, iyi geçinme.
- Bir topluluk içindeki dirlik düzenlik, iyi geçinme durumu.
[
Ağız tadı]
"Ağzına (ağzının içine) baktırmak" deyimi ve açıklaması
- Güzel, doğru konuşmasıyla kendini dinletmek. Herkes ne söyleyeceğini inanla beklemek.
[
Ağzına (ağzının içine) baktırmak]
"Akıl hocası" deyimi ve açıklaması
- Birine yol gösteren, akıl öğreten kimse.
- Herkese akıl öğretmeye meraklı kimse.
- "Lütfen akıl hocalığı yapmaya kalkma, biz işimizi senden iyi biliriz."
[
Akıl hocası]
"Allah versin" deyimi ve açıklaması
- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
[
Allah versin]
"Anasının gözü" deyimi ve açıklaması
- Hileci, kurnaz, çok açık göz, çıkarcı, hin oğlu hin.
- "Adam anasının gözü, iki dakikada bitiriverdi işi."
- Çok kurnaz, dalavereci, çıkarcı, hileci, düzenci.
[
Anasının gözü]
"At oynatmak" deyimi ve açıklaması
- Ata hüner göstermek.
- Bildiği ve istediği gibi davranmak.
- Belli bir alanda üstünlük kurmak.
- "Meydan adamlara kaldı, istedikleri gibi at oynatıyorlar."
[
At oynatmak]
"Baba adam" deyimi ve açıklaması
- Ağır başlı, iyi yürekli, olgun, hoşgörülü, yaşlıca adam.
- "Ne baba adammış meğer, ailesinden değil, komşularından bile kimseyi ihmal etmedi."
[
Baba adam]
"Bal gibi" deyimi ve açıklaması
- Çok tatlı.
- Çok iyi, adamakıllı, pekâlâ.
- "Bal gibi iş, daha ne duruyorsun?"
[
Bal gibi]
"Başının çaresine bakmak" deyimi ve açıklaması
- Kimsenin yardımı olmayacağı anlaşıldığından içinde bulunduğu güç durumdan kurtulma yolunu kendisi aramak.
- Kimsenin yardımı olmadan kendi işini kendi yapmak, kendini zor durumdan kurtarmak.
- "Benden sana fayda yok, başının çaresine baksan iyi olacak."
[
Başının çaresine bakmak]
"Bel vermek" deyimi ve açıklaması
- (Dik şeylerin) dışarıya doğru, (yatay şeylerin de) aşağıya doğru kamburlaşmak.
- "Yeni ördüğümüz duvar bel verdi."
- Duvar gibi dikey şeylerin ortası kamburlaşmak.
- Tavan direği gibi yatay şeylerin ortası aşağı sarkmak.
[
Bel vermek]
"Naza çekmek" deyimi ve açıklaması
- Kendini ağır satmak, bir isteği yerine getirmekte yapmacıklı davranışlarla isteksiz gibi davranmak.
- "Kendini naza çekmeye bayılır bizim kız."
[
Naza çekmek]