"Akşam ahıra, sabah nahıra (çayıra)" deyiminin anlamı nedir?
- Yiyip içip yatmaktan başka kaygısı olmayan.
Akşam ahıra, sabah nahıra (çayıra) deyimine benzer deyimler
"Acemi çaylak" deyimi ve açıklaması
- Hiçbir deneyi olmayan, deneysiz, beceriksiz, toy.
[
Acemi çaylak]
"Ağır canlı" deyimi ve açıklaması
- Çok ağır iş yapan, çevik olmayan.
[
Ağır canlı]
"Ağzı çelikli" deyimi ve açıklaması
- Çok sıcak yiyecek ve içeceği hiç sıcak değilmiş gibi yiyip içebilen.
[
Ağzı çelikli]
"Aklını (bir şeyle) bozmak" deyimi ve açıklaması
- Sapıtmak, delirmek.
- Yalnızca ilgilendiği, üzerine düştüğü şeyle uğraşıp durmak, başka hiçbir mesele düşünmemek.
- "Bizim çocuk sinema ile aklını bozdu."
[
Aklını (bir şeyle) bozmak]
"Aklını çalmak (çelmek)" deyimi ve açıklaması
- Kararından, niyetinden vazgeçirip başka bir yola sokmak.
- Baştan çıkarmak, ayartmak.
- "Aklını çelip onu evlenmeye razı et."
[
Aklını çalmak (çelmek)]
"Bey (paşa) gibi yaşamak" deyimi ve açıklaması
- İş yapmadan yiyip içip keyfine bakmak.
[
Bey (paşa) gibi yaşamak]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Can beslemek" deyimi ve açıklaması
- Kaygısızca yiyip içip rahatına bakmak.
[
Can beslemek]
"Kırık dökük" deyimi ve açıklaması
- Eski çürük, sağlam olmayan, değersiz (şey).
- Düzgün olmayan, parça parça, dağınık (söz).
- "Şu kırık dökük eşyaları ortadan kaldırın hemen!"
[
Kırık dökük]
"Lafı (sözü) çevirmek" deyimi ve açıklaması
- Konuşmasının sakıncalı bir biçim aldığını fark edince söze başka bir yön vermek, başka konuya geçmek.
- "Beni görünce birden nasıl da sözü çevirdi."
[
Lafı (sözü) çevirmek]
"Su götürmez" deyimi ve açıklaması
- Kesin, başka bir yoruma açık olmayan.
- "Şu anlattıkları su götürmez gibi geliyor bana."
[
Su götürmez]
"Vaktini almak" deyimi ve açıklaması
- Epey zaman harcanmasını gerektirmek, başka bir işe ayrılmış zamanı tutmak.
- "Vaktini alıyorum ama başka çarem de yok."
[
Vaktini almak]