"Zerre kadar" deyiminin anlamı nedir?
- Hiç denecek kadar az.
- "Onu zerre kadar sevmiyorum."
Zerre kadar deyimine benzer deyimler
"Akla karayı seçmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak, sonuca kadar çok zahmet çekmek.
- "Seni buluncaya kadar akla karayı seçtim."
[
Akla karayı seçmek]
"Anası ağlamak" deyimi ve açıklaması
- Çok eziyet çekmek, sıkıntıya katlanmak, bitkin duruma düşmek.
- "Onu buraya getirinceye kadar anam ağladı."
[
Anası ağlamak]
"Ay aydın, hesabı belli" deyimi ve açıklaması
- Hiç karışık, anlaşılmayacak yönü yok, hesap, ay aydınlığı kadar ( ya da gökte görülen ayın kaçı olduğu kadar) ortada, açık.
[
Ay aydın, hesabı belli]
"Az bulmak (az görmek)" deyimi ve açıklaması
- Azımsamak, az saymak, umduğu kadar olmadığını düşünmek.
[
Az bulmak (az görmek)]
"Az çok" deyimi ve açıklaması
- Bir parça, o kadar çok olmayan, oldukça.
- "Az buçuk."
- Ne az ne çok, oldukça.
[
Az çok]
"Az bulmak" deyimi ve açıklaması
- Umduğu kadar olmadığını bildirmek, az saymak, azımsamak.
[
Az bulmak]
"Bir avuç" deyimi ve açıklaması
- Bir avuç dolduracak kadar.
- Az sayıda (insan).
[
Bir avuç]
"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
[
Burnu düşmek]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Canı çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Ölmek.
- Çok yorulmak.
- Çok yıpranmak.
- "Onu razı edinceye kadar canım çıktı."
[
Canı çıkmak]
"Don gömlek" deyimi ve açıklaması
- Çıplak, üzerinde sadece don ve gömlek var denilecek kadar soyunmuş hâlde.
- "Adamı, don gömlek kalacak kadar soydular."
[
Don gömlek]
"İnce eleyip sık dokumak" deyimi ve açıklaması
- Titizlik göstermek, bir şeyi en ince ayrıntılarına kadar araştırmak, gözden geçirmek.
- "O kadar da ince eleyip sık dokunacak bir iş değil, kaygılanma."
[
İnce eleyip sık dokumak]