"Zembereği boşanmak" deyiminin anlamı nedir?
- Saatin zembereği kurulmaz duruma gelmek.
- Kendini tutamayarak uzun uzun gülmek.
Zembereği boşanmak deyimine benzer deyimler
"Adam olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kişi yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
[
Adam olmak]
"Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister" deyimi ve açıklaması
- Yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
- Yetişip topluma yararlı bir kişi olması için uzun zaman gerek.
[
Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister]
"Binin yarısı beş yüz (o da bizde yok)" deyimi ve açıklaması
- (Şaka sözü) Öyle uzun uzun düşünüp tasalanacak ne var?
[
Binin yarısı beş yüz (o da bizde yok)]
"Bir düşünce (-dir) aldı (Bir kişiyi)" deyimi ve açıklaması
- Uzun uzun düşünmeye, bir çözüm yolu aramaya başladı.
[
Bir düşünce (-dir) aldı (Bir kişiyi)]
"Çırak etmek" deyimi ve açıklaması
- Bir yerde uzun süre çalıştıktan sonra geçimini sağlayabilecek duruma erişmiş olan kişiye bağımsız çalışması için izin vermek.
[
Çırak etmek]
"Kendini göstermek" deyimi ve açıklaması
- Ortaya çıkmak, belirmek.
- Beğenilecek, takdir edilecek niteliklerini ortaya koymak; gücünü göstermek.
- "Uzun bir aradan sonra sergi açmaya, kendini göstermeye karar verdi."
[
Kendini göstermek]
"Kıvamına gelmek (bulmak)" deyimi ve açıklaması
- En uygun zamanında olmak, gerekli ve istenilen şartlar yerine gelmek, istenilen duruma gelmek.
[
Kıvamına gelmek (bulmak)]
"Makaraları koyvermek" deyimi ve açıklaması
- Kendini tutamayıp kahkahayla gülmeye başlamak, uzun uzun gülmek.
- "Yüzükoyun çamura düşen arkadaşını görünce makaraları koy verdi."
[
Makaraları koyvermek]
"Sineye çekmek" deyimi ve açıklaması
- Bir zarara, hoş olmayan bir duruma, bir kötü söz veya davranışa ister istemez katlanmak.
- "Uzun yıllar kocasının geçimsizliğini, kabalığını sineye çekti; durdu."
[
Sineye çekmek]
"Sinirleri boşanmak" deyimi ve açıklaması
- Kendini tutamayarak gülmek, ağlamak ya da bağırmak.
[
Sinirleri boşanmak]
"Taban tepmek (patlatmak)" deyimi ve açıklaması
- Yayan olarak çok uzun yol yürümek, çok sık gidip gelmek.
- "Kasaba ile köy arasında o iş için az taban tepmedim."
[
Taban tepmek (patlatmak)]
"Uzun boylu" deyimi ve açıklaması
- Boyu uzun olan.
- Uzun süre.
- Derinlemesine, ayrıntılarıyla.
- "Meselenin üzerinde öyle uzun boylu durmadık."
[
Uzun boylu]