"Yüz görümlüğü" deyiminin anlamı nedir?
- Güveyin gelinin duvağını açarken verdiği armağan.
Yüz görümlüğü deyimine benzer deyimler
"Aklı sonradan gelmek" deyimi ve açıklaması
- Verdiği kararın yanlış olduğunu anlayıp, geri dönmek.
[
Aklı sonradan gelmek]
"Akşam kavil, sabah savul" deyimi ve açıklaması
- Verdiği sözü çok geçmeden yadsıyan, yerine getirmeyen kişinin durumu.
[
Akşam kavil, sabah savul]
"Altında kalmamak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi karşılıksız bırakmamak.
- "Onun bana yaptığı iyiliğin altında kalır mıyım?"
- Bir şeyin üstesinden gelmek.
- "Bana verdiği işin altında kalmayacağım."
[
Altında kalmamak]
"Atsan atılmaz, satsan satılmaz" deyimi ve açıklaması
- İşe yaramadığı, sıkıntı verdiği hâlde vazgeçilemeyen şeyler ve kimseler için kullanılır.
- "Ne yapayım, kardeş işte! Atsan atılmaz, satsan satılmaz!"
[
Atsan atılmaz, satsan satılmaz]
"Ayaklar altına almak" deyimi ve açıklaması
- Önem verilecek şeyleri hiçe saymak, çiğnemek.
- Önem verilmesi gereken şeyleri hiçe saymak, çiğnemek.
- "Babasının onun için verdiği emekleri ayaklar altına alarak o serseriliği seçti."
[
Ayaklar altına almak]
"Azı çoğa saymak" deyimi ve açıklaması
- Verilen şey, armağan az ya da küçük de olsa, çokmuş, büyükmüş, değerliymiş gibi kabul etmek.
[
Azı çoğa saymak]
"Canı gitmek" deyimi ve açıklaması
- Önem ve değer verdiği, beğendiği bir şeye zarar gelecek diye çok korkmak, kaygılanmak.
- "Araba çizilecek diye canı gidiyor."
[
Canı gitmek]
"Çetele tutmak" deyimi ve açıklaması
- Hesap tutmak amacı ile bir yere çizgiler çekmek.
- "Ahmet amca, veresiye verdiği mallar için çetele tutmaktan usanmıştı."
[
Çetele tutmak]
"Davul çalsan işitmez" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla duyma sorunu var.
- Uykusu çok ağır.
- Kendini verdiği işin dışındaki hiçbir şeyle ilgilenmez.
[
Davul çalsan işitmez]
"Diş kirası" deyimi ve açıklaması
- Eskiden sarayda ya da konaklarda zenginlerin iftara çağırdıkları yoksullara verdikleri armağan veya para.
- Harcadığı emek dışında bir kimsenin fazladan sağladığı çıkar.
[
Diş kirası]
"Elini kolunu sallaya sallaya gelmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işten sonuç almaksızın dönmek, gelirken hiçbir armağan getirmemek.
[
Elini kolunu sallaya sallaya gelmek]
"Sözünü tutmak" deyimi ve açıklaması
- Verdiği sözü yerine getirmek.
- Birinin verdiği öğüde uymak.
- "Babanın sözünü tut, zararlı çıkmazsın."
[
Sözünü tutmak]