"Yüreği cız etmek" deyiminin anlamı nedir?
- Çok acımak, içi sızlamak.
- "Eşinin o hâlini görünce yüreği cız etti."
Yüreği cız etmek deyimine benzer deyimler
"Ağzının suyu akmak" deyimi ve açıklaması
- Çok beğenip imrenmek.
- Çok beğenip isteyecek duruma gelmek, imrenmek.
- "Vitrindeki kızarmış tavuğu görünce ağzımın suyu aktı."
[
Ağzının suyu akmak]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Alnının damarı çatlamak" deyimi ve açıklaması
- Başarmak için çok sıkıntı çekmek, çok çaba sarf edip emek vermek.
- "O yolu açıncaya kadar benim alnımın damarı çatladı, sen ne halt etmeye bozuyorsun?"
[
Alnının damarı çatlamak]
"Anasının nikâhını istemek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye değerinden çok para istemek, olmayacak bir istekte bulunmak.
- "Senin istekli olduğunu duydu adam, şimdi gidersen anasının nikâhını isteyecek o eve."
- Satacağı nesne için değerinin çok üstünde para istemek.
[
Anasının nikâhını istemek]
"Az çok" deyimi ve açıklaması
- Bir parça, o kadar çok olmayan, oldukça.
- "Az buçuk."
- Ne az ne çok, oldukça.
[
Az çok]
"Bayram etmek" deyimi ve açıklaması
- Çok sevinmek.
- Çok sevinmek.
- "Oyuncakları görünce çocuklar bayram etti."
[
Bayram etmek]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Feleğin çemberinden geçmek" deyimi ve açıklaması
- Hayatta çok günler görmüş, acı tatlı olaylar yaşayıp tecrübe kazanmış, olgunlaşmış.
- "O ihtiyar mı? Feleğin çemberinden geçmiş biridir o."
[
Feleğin çemberinden geçmek]
"İçi cız etmek" deyimi ve açıklaması
- Ansızın içi sızlamak, çok üzülmek.
- "O zavallı ihtiyarı birden bire karşımda görünce içim cız etti."
[
İçi cız etmek]
"İçi yanmak" deyimi ve açıklaması
- Çok susamak.
- Büyük bir acı sebebiyle çok fazla üzülmek.
- "Sanki yalnız onun içi yanıyordu."
[
İçi yanmak]
"Yüreği (içi) parçalanmak" deyimi ve açıklaması
- Çok acımak, karşılaştığı bir durum sebebiyle çok üzüntü duymak.
- "Zavallının o hâlini görünce içim parçalandı."
[
Yüreği (içi) parçalanmak]