"Aklının köşesinden geçmemek" deyiminin anlamı nedir?
- Bir konuyu hiç, ama hiç düşünmemiş olmak.
Aklının köşesinden geçmemek deyimine benzer deyimler
"Armut piş, ağzıma düş" deyimi ve açıklaması
- Ben hiç emek harcamayayım. Her şey hazır olup ayağıma gelsin.
- Bir işin hiç emek harcamadan olmasını, kendiliğinden hazır olup ayağına gelmesini bekleyenlerin durumunu anlatmak için kullanılır.
[
Armut piş, ağzıma düş]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Beyni bulanmak" deyimi ve açıklaması
- Sersemlemek, rahat düşünemez olmak.
- Bir işin oluş biçiminden kötü bir şey sezinleyerak kuşkulanıp huzuru kaçmak.
- Sersemlemek, sağlıklı düşünemez olmak.
- Kötü bir şey olacağını sezinleyip huzuru kaçmak.
- "Adamların suratlarını hiç beğenmedim, beynim bulandı, haydi gidelim buradan."
[
Beyni bulanmak]
"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
[
Burnu düşmek]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Dile getirmek" deyimi ve açıklaması
- Bir meseleyi belirtmek, ortaya atmak, anlatmak, açıklamak.
- Birini konuşturmak.
- "Hiç umulmadık bir anda konuyu dile getirdi, hepimizin anlamasını sağladı."
[
Dile getirmek]
"Dilinin altında bir şey olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin sözlerinden açıkça söylemediği bir şeyler olduğu anlaşılmak.
- "Dilinin altında bir şey olduğunu biliyorum ama bir türlü söyletemiyorum."
[
Dilinin altında bir şey olmak]
"Gafil avlanmak" deyimi ve açıklaması
- Hiç beklenmedik bir sırada yakalanmak, habersiz ve hazırlıksız olduğu sırada zor duruma düşürülmek.
- "Ben gafil avlanacak bir insan değildim ama oldu bir kere."
[
Gafil avlanmak]
"Hangi dağda kurt öldü?" deyimi ve açıklaması
- Kendisinden hiç umulmayan, beklenilmeyen bir kimsenin olumlu davranışı görüldüğünde;
- "Nasıl oldu da böyle güzel bir iş, bir iyilik yaptı?" anlamında söylenir.
[
Hangi dağda kurt öldü?]
"Hazır bulunmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yerde kendisi bulunmak, var olmak.
- Bir yere hemen gidecek, bir şeyi anında yapacak durumda olmak.
- "Yarınki toplantıda sen de hazır bulunmalısın."
[
Hazır bulunmak]
"Ses vermemek" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir sesi çıkarmamak.
- Bir çağrıya kulak vermemek.
- "Adam evdeydi ama hiç ses vermedi."
[
Ses vermemek]