"Yumurta kapıya gelmek" deyiminin anlamı nedir?
- Yapılması gereken bir iş için zaman daralmış olmak, iş çok sıkışık zamana rastlamak.
- "Sen hep işleri yumurta kapıya gelence mi yaparsın?"
Yumurta kapıya gelmek deyimine benzer deyimler
"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
[
Acısı içine çökmek]
"Ağır iş" deyimi ve açıklaması
- Yapılması zor iş, güç iş , zahmetli iş.
[
Ağır iş]
"Altı yaş olmak (Bir işin)" deyimi ve açıklaması
- Bir takım oyunlara karışmış olmak, iş, dürüst bir temel üzerine kurulmuş olmamak, böyle bir işe girişmekte sakıncalar bulunduğu anlaşılmak.
[
Altı yaş olmak (Bir işin)]
"Babana rahmet" deyimi ve açıklaması
- Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde. Ben de öyle düşünüyordum.
- "Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde; Allah senden razı olsun" anlamında hoşnutluk, memnunluk bildirmek için kullanılır.
[
Babana rahmet]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Bunda bir iş var" deyimi ve açıklaması
- "Bir olayın şimdilik bilinmeyen bir yönünün bulunması, anlaşılamayan bir sebebin aranması" durumunu anlatmak için kullanılır.
- "Polis, bunda bir iş var diyerek olayın üzerine tekrar gitti."
[
Bunda bir iş var]
"Burnunun ucunu görmemek" deyimi ve açıklaması
- İleriyi görememek, meydana geleceği açık olanı görememek.
- Çok sarhoş olmak.
- Çok dikkatsiz ve dalgın olmak.
- "Sen ki burnunun ucunu göremeyen bir adamsın, seninle nasıl iş yapabilirim ben."
[
Burnunun ucunu görmemek]
"Elle tutulur gözle görülür" deyimi ve açıklaması
- Çok açık, gizli bir tarafı yok.
- "Şu zamana kadar elle tutulur gözle görülür bir iş yaptın mı sen?"
[
Elle tutulur gözle görülür]
"Eşref saat" deyimi ve açıklaması
- İş görecek kimsenin uysal davranacağı, aksilik çıkarmayacağı zaman.
- Bir işin olumlu yola girmesi için en uygun zaman.
- "İzin alabilmek için müdür beyin eşref saatini kollamaya başladı."
[
Eşref saat]
"Kedi olalı bir fare tuttu" deyimi ve açıklaması
- İlk defa, neden sonra kendisinden beklenen bir iş yapabildi.
- "Temsilcimiz, nihayet kedi olalı bir fare tuttu, yüklü bir iş yakaladı."
[
Kedi olalı bir fare tuttu]
"Ömür çürütmek" deyimi ve açıklaması
- Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak, ya da boşuna zaman harcamış olmak.
- "Bu ev için bir ömür çürüttüm ben."
[
Ömür çürütmek]
"Suyun başı" deyimi ve açıklaması
- Suyun çıktığı yer, kaynak.
- En çok yarar sağlanacak yer.
- Bir iş için en önemli, iş en son kendisinde bitecek kişi, mevkii.
- "Yorgun bedenlerini suyun başındaki çimenlerin üstüne bıraktılar."
[
Suyun başı]