"Yolu (ayağı) düşmek" deyiminin anlamı nedir?
- Yolu üzerinde bulunan o yerden geçmesi gerekmek; o yer, yolu üzerinde bulunmak.
- "Sizin köye de yolum düştü, babanı gördüm, sana selâm söyledi."
Yolu (ayağı) düşmek deyimine benzer deyimler
"Al benden de o kadar" deyimi ve açıklaması
- Ben de o durumdayım; o düşüncedeyim.
[
Al benden de o kadar]
"Alnının damarı çatlamak" deyimi ve açıklaması
- Başarmak için çok sıkıntı çekmek, çok çaba sarf edip emek vermek.
- "O yolu açıncaya kadar benim alnımın damarı çatladı, sen ne halt etmeye bozuyorsun?"
[
Alnının damarı çatlamak]
"Ayağı düşmek" deyimi ve açıklaması
- Bir yere uğramak, o yer yolu üzerinde bulunmak, yolu düşmek.
- "Bu rezillikten sonra onun ayağının buralara düşeceğini sanmam artık."
[
Ayağı düşmek]
"Balık kavağa çıkınca" deyimi ve açıklaması
- Gerçekleşmesi mümkün olmayacak işleri anlatmak için kullanılır.
- "O kız, o çocukla ancak balık kavağa çıkınca evlenir."
[
Balık kavağa çıkınca]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Çuhasını giymedikse kenarını kuşandık" deyimi ve açıklaması
- O güzel şeyin yabancısı değilim. Benzerlerini ben de kullandım.
- Bu konuda benim de kendi çapımda bilgim, tecrübem vardır.
[
Çuhasını giymedikse kenarını kuşandık]
"Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı." deyimi ve açıklaması
- İçinden çıkılamayan güç bir durum karşısında söylenir.
- "Her yolu denedim, çözüm yolu bulamadım" anlamına gelir.
[
Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı.]
"Gönülden geçirmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi yapmayı düşünmek, olmasını istemek, o şeyi düşünür olmak.
- "Ben de o işi yapmayı gönlümden geçirmiştim."
[
Gönülden geçirmek]
"Kafası yerinde olmamak" deyimi ve açıklaması
- O anda kafası çok yorgun olmak.
- Başka şeyler düşündüğünden, o anda konuşulana hemen intibak edememek.
- "Kusura bakmayın, ne söylediğinizi anlayamadım, kafam yerinde değildi de."
[
Kafası yerinde olmamak]
"Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek" deyimi ve açıklaması
- O işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, parasını ya da malını almaktan vazgeçmek.
- "Verecek mi? Sen o paranın üstüne bir bardak soğuk su iç!"
[
Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek]
"Üstüne üstüne gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bir konuda bir kimseye sürekli baskı yapmak.
- Güç bir şeyden yılmayıp, sonucu tehlikeli de olsa, çekinmeden o şeyle uğraşmak.
- "Biliyorum zor ama üstüne üstüne gitmelisin, ancak o zaman başarabilirsin."
[
Üstüne üstüne gitmek]
"Yol göstermek" deyimi ve açıklaması
- Rehberlik etmek, yolu bilmeyene tarif etmek, nasıl gidileceğini anlatmak.
- Nasıl davranılacağını, ne yapılacağını öğretmek.
- "Benim elimden bir şey gelmez, patrona git, o bir yol gösterir sana."
[
Yol göstermek]