"Yol göstermek" deyiminin anlamı nedir?
- Rehberlik etmek, yolu bilmeyene tarif etmek, nasıl gidileceğini anlatmak.
- Nasıl davranılacağını, ne yapılacağını öğretmek.
- "Benim elimden bir şey gelmez, patrona git, o bir yol gösterir sana."
Yol göstermek deyimine benzer deyimler
"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
"Ağzından girip burnundan çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Çeşitli yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek; veya kandırmak.
- "Ağzından girip burnundan çıktı ve ondan para koparmayı başardı."
- Ne yapıp yaparak bir kimseyi bir şeye razı etmek.
[
Ağzından girip burnundan çıkmak]
"Altından girip üstünden çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Bir serveti, bir parayı, bir kaynağı gereksiz yere, düşüncesizce, sorumsuzca harcayıp kısa zamanda bitirmek.
- "Bir ayda o kadar paranın altından girip üstünden çıktı."
[
Altından girip üstünden çıkmak]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
- Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
- "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
[
Baş vurmak]
"Beynine (kafasına) girmek" deyimi ve açıklaması
- Bir düşünce, kişinin aklına uygun gelmek.
- Belirtilen bir şeyi öğrenmek, ezberlemek.
- Bir kişiyi bir şey yapmaya kandırmak.
[
Beynine (kafasına) girmek]
"Bunda bir iş var" deyimi ve açıklaması
- "Bir olayın şimdilik bilinmeyen bir yönünün bulunması, anlaşılamayan bir sebebin aranması" durumunu anlatmak için kullanılır.
- "Polis, bunda bir iş var diyerek olayın üzerine tekrar gitti."
[
Bunda bir iş var]
"Canına okumak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
- İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
- "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
[
Canına okumak]
"Dilinin altında bir şey olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin sözlerinden açıkça söylemediği bir şeyler olduğu anlaşılmak.
- "Dilinin altında bir şey olduğunu biliyorum ama bir türlü söyletemiyorum."
[
Dilinin altında bir şey olmak]
"Gözü üzerinde olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye, bir kimseye sık sık bakarak ne durumda olduğunu kontrol etmek, dolayısıyla kötü bir sonuca meydan vermemeye çalışmak.
- "Gözünüz üzerinde olsun, devamlı izleyin onu."
[
Gözü üzerinde olmak]
"Yol açmak" deyimi ve açıklaması
- Yeni bir yol yapmak.
- Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek.
- Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak.
- Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.
- "Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı."
[
Yol açmak]