"Yer almak" deyiminin anlamı nedir?
	- Bir şey yapanların arasında bulunmak.
 - Adına ayrılan yerde bulunmak"Şiir komisyonunda sen de yer aldın mı?"
 
	
	
	
	Yer almak deyimine benzer deyimler
	
	"Arka kapıdan çıkmak" deyimi ve açıklaması
	- Özellikle bir eğitim kurumundan, bir iş yerinden hiçbir varlık gösteremeden, bir şey öğrenemeden ayrılmak.
 - "Övünüp durma, bilgine bakılırsa sen o okulun arka kapısından çıkmışsın."
 
	[
Arka kapıdan çıkmak]
	
	"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
	- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
 - Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
 - "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
 
	[
Başından atmak]
	
	"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
 - Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
 - Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
 - Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
 - "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
 
	[
Başını ağrıtmak]
	
	"Belini kırmak" deyimi ve açıklaması
	- Birini bir şey yapamaz duruma getirmek.
 - Bir işin en güç tarafını yapmak.
 - "Tarlanın ortasından şu tümseği de kaldırdık mı işin belini kırmış sayılırız, artık gerisi kolay olacaktır."
 
	[
Belini kırmak]
	
	
	"Beyni bulanmak" deyimi ve açıklaması
	- Sersemlemek, rahat düşünemez olmak.
 - Bir işin oluş biçiminden kötü bir şey sezinleyerak kuşkulanıp huzuru kaçmak.
 - Sersemlemek, sağlıklı düşünemez olmak.
 - Kötü bir şey olacağını sezinleyip huzuru kaçmak.
 - "Adamların suratlarını hiç beğenmedim, beynim bulandı, haydi gidelim buradan."
 
	[
Beyni bulanmak]
	
	"Beynine (kafasına) girmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir düşünce, kişinin aklına uygun gelmek.
 - Belirtilen bir şeyi öğrenmek, ezberlemek.
 - Bir kişiyi bir şey yapmaya kandırmak.
 
	[
Beynine (kafasına) girmek]
	
	"Çiğlik etmek" deyimi ve açıklaması
	- İnsana yakışmayan; olgunluğa, yaşa uygun düşmeyen yersiz ve kaba davranışlarda bulunmak.
 - "Bir çiğlik edip de toplantıyı berbat edecek diye ödüm kopuyor."
 - Kendisinden iyi bir şey yapması beklenirken ters, yersiz, yakışıksız bir davranışta bulunmak.
 
	[
Çiğlik etmek]
	
	"Dikiş tutturamamak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yerde, bir işte bir sebepten ötürü başarı sağlayamayıp uzun süre kalmamak.
 - "Bir şeyde dikiş tutturamadı, şimdi boşta gezip duruyor."
 
	[
Dikiş tutturamamak]
	
	"Dilinin altında bir şey olmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimsenin sözlerinden açıkça söylemediği bir şeyler olduğu anlaşılmak.
 - "Dilinin altında bir şey olduğunu biliyorum ama bir türlü söyletemiyorum."
 
	[
Dilinin altında bir şey olmak]
	
	
	"Halt etmek" deyimi ve açıklaması
	- Yakışıksız davranmak, uygunsuz bir söz söylemek veya kötü bir şey yapmak.
 - "Halt etmişsin, bir de utanmadan anlatıyorsun."
 
	[
Halt etmek]
	
	"Hazır bulunmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yerde kendisi bulunmak, var olmak.
 - Bir yere hemen gidecek, bir şeyi anında yapacak durumda olmak.
 - "Yarınki toplantıda sen de hazır bulunmalısın."
 
	[
Hazır bulunmak]
	
	"Ucunda bir şey olmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir şeyde gizli bir amaç bulunmak.
 - "Bu davranışının ucunda bir şey var ama anlayamadım."
 
	[
Ucunda bir şey olmak]