"Aklından zoru olmak" deyiminin anlamı nedir?
- Tutarsız, dengesiz, ölçüsüz, delice davranışlarda bulunmak.
- "Bırak o bıçağı, aklından zorun mu var senin?"
Aklından zoru olmak deyimine benzer deyimler
"Ağzı var dili yok" deyimi ve açıklaması
- Çok az konuşur, sessiz, kimseye karşılık vermez.
- Oldukça sessiz, sakin, kendi hâlinde.
- Konuşmayıp susan, derdini anlatmayan.
- "Telâşlanma sakın, ağzı var dili yok o çocuğun, seni hiç üzmez."
[
Ağzı var dili yok]
"Akıllı uslu" deyimi ve açıklaması
- Dengeli, yaramazlık etmeyen, ölçüsüz ve taşkın davranışlarda bulunmayan.
- "Senin çocuk pek akıllı uslu görünüyor."
[
Akıllı uslu]
"Aklını başına almak (toplamak, devşirmek)" deyimi ve açıklaması
- Mantıksız, ölçüsüz davranışlarda bulunmaktan kendini kurtararak akıllıca bir yola girmek.
- "Aklını başına al, yoksa bu içki seni götürecek."
[
Aklını başına almak (toplamak, devşirmek)]
"Al benden de o kadar" deyimi ve açıklaması
- Ben de o durumdayım; o düşüncedeyim.
[
Al benden de o kadar]
"Alemi var mı?" deyimi ve açıklaması
- O eylemi yapmak uygun mu? Yakışık alır mı?
[
Alemi var mı?]
"Altın taş, üstün tokaç mı?" deyimi ve açıklaması
- Seni sıkan bir durum mu var? Neden gitmek istiyorsun? Konukluğunu uzatmanı dilerim.
[
Altın taş, üstün tokaç mı?]
"Anasının nikâhını istemek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye değerinden çok para istemek, olmayacak bir istekte bulunmak.
- "Senin istekli olduğunu duydu adam, şimdi gidersen anasının nikâhını isteyecek o eve."
- Satacağı nesne için değerinin çok üstünde para istemek.
[
Anasının nikâhını istemek]
"Ateşle oynamak" deyimi ve açıklaması
- Çok tehlikeli, zarar verecek bir işin üstüne üstüne gitmek ya da böyle bir işe girişmek.
- "Bırak o silâhı elinden! Ateşle oynadığının farkında mısın sen?"
[
Ateşle oynamak]
"Başına iş açmak" deyimi ve açıklaması
- Uğraştırıcı ve üzücü bir işin çıkmasına yol açmak.
- "Bırak o bıçağı elinden, hiç yoktan başına iş açacaksın."
[
Başına iş açmak]
"Çiğlik etmek" deyimi ve açıklaması
- İnsana yakışmayan; olgunluğa, yaşa uygun düşmeyen yersiz ve kaba davranışlarda bulunmak.
- "Bir çiğlik edip de toplantıyı berbat edecek diye ödüm kopuyor."
- Kendisinden iyi bir şey yapması beklenirken ters, yersiz, yakışıksız bir davranışta bulunmak.
[
Çiğlik etmek]
"Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek" deyimi ve açıklaması
- O işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, parasını ya da malını almaktan vazgeçmek.
- "Verecek mi? Sen o paranın üstüne bir bardak soğuk su iç!"
[
Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek]
"Yolu (ayağı) düşmek" deyimi ve açıklaması
- Yolu üzerinde bulunan o yerden geçmesi gerekmek; o yer, yolu üzerinde bulunmak.
- "Sizin köye de yolum düştü, babanı gördüm, sana selâm söyledi."
[
Yolu (ayağı) düşmek]