"Yanıp tutuşmak" deyiminin anlamı nedir?
- Elde etmek için güçlü bir istek duymak, elde edemediği için de büyük üzüntü içinde olmak.
- Kuvvetli bir aşkla sevmek.
- "Bakan olmak isteğiyle yanıp tutuşuyordu."
Yanıp tutuşmak deyimine benzer deyimler
"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
[
Acısı içine çökmek]
"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
[
Açıl susam açıl]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
[
Burnu düşmek]
"Burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
- "Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!"
- Elde ettiği güzel şey, arkasından gelen üzüntüler dolayısıyla kendisine zehir olmak.
[
Burnundan (fitil fitil) gelmek]
"Canına okumak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
- İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
- "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
[
Canına okumak]
"Hava parası" deyimi ve açıklaması
- Bir yeri tutmak, kiralamak ya da bir şeyi elde etmek için değeri dışında açıktan verilen para.
- "Yeri bize verecekler ama bir milyon lira hava parası istiyorlar."
[
Hava parası]
"Hazır bulunmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yerde kendisi bulunmak, var olmak.
- Bir yere hemen gidecek, bir şeyi anında yapacak durumda olmak.
- "Yarınki toplantıda sen de hazır bulunmalısın."
[
Hazır bulunmak]
"Ömür çürütmek" deyimi ve açıklaması
- Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak, ya da boşuna zaman harcamış olmak.
- "Bu ev için bir ömür çürüttüm ben."
[
Ömür çürütmek]
"Yara açmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyin yüzünde, özellikle de vücudun bir yerinde yara oluşmasına sebep olmak.
- Büyük dert, acı, üzüntü vermek.
- "Onun sözleri içimde bir yara açtı."
[
Yara açmak]
"Yol açmak" deyimi ve açıklaması
- Yeni bir yol yapmak.
- Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek.
- Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak.
- Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.
- "Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı."
[
Yol açmak]