"Yakadan atmak" deyiminin anlamı nedir?
- Savıp kurtulmak, başından atmak.
- "İnan onu yakamdan atmaya çalışıyorum."
Yakadan atmak deyimine benzer deyimler
"Akıl bu ya!" deyimi ve açıklaması
- Doğru olmasa da aklı onu bu davranışa itti.
[
Akıl bu ya!]
"Aklına (aklını) takmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi devamlı olarak düşünmek, bir fikre sürekli olarak zihninde yer vermek ve zihni onunla meşgul etmek.
- "Onu niçin kırdım, aklıma takıldı düşünüp duruyorum."
[
Aklına (aklını) takmak]
"Aklını almak" deyimi ve açıklaması
- Çekiciliği, güzelliği ile büyülemek, etkisi altına almak.
- "Kızın bir bakışı, aklını başından almaya yetti."
[
Aklını almak]
"Aklını başından almak" deyimi ve açıklaması
- Çok şaşırtmak, düşünemeyecek duruma getirmek.
- "Gördüğü ev aklını başından aldı."
[
Aklını başından almak]
"Aklını çalmak (çelmek)" deyimi ve açıklaması
- Kararından, niyetinden vazgeçirip başka bir yola sokmak.
- Baştan çıkarmak, ayartmak.
- "Aklını çelip onu evlenmeye razı et."
[
Aklını çalmak (çelmek)]
"Aksayanla aksak, suya gidenle susak" deyimi ve açıklaması
- Başkaları ne yapıyorsa kendisi de onu yapan.
[
Aksayanla aksak, suya gidenle susak]
"Al Allah kulunu, zapteyle delini" deyimi ve açıklaması
- Sonucunun nereye varacağını düşünmeden, korkusuzca bu işe atıldı. Onu kimse zaptedemedi.
[
Al Allah kulunu, zapteyle delini]
"Başında savmak" deyimi ve açıklaması
[
Başında savmak]
"Bohçasını koltuğuna vermek" deyimi ve açıklaması
- İşine son vermek, kovmak, başından defetmek.
- "Hiç sebepsiz yere bohçasını koltuğuna verip fabrikadan uzaklaştırdılar onu."
[
Bohçasını koltuğuna vermek]
"Bozuk düzen" deyimi ve açıklaması
- Düzensiz, düzeni bozuk olan.
- Toplumun yönetiminde uygulanan yanlış kurallar dizgesi.
- "Bu bozuk düzenden hangi görüş ve anlayış biçimi kurtaracak milleti, onu öğrenmeye çalışıyorum."
[
Bozuk düzen]
"Karar kılmak" deyimi ve açıklaması
- Dönüp dolaşıp o şeyin üstünde durmak, onu tercih etmek, birçok şeyi deneyip onu seçmek.
- "Ben bu elbisede karar kıldım."
[
Karar kılmak]
"Şüphe kurdu" deyimi ve açıklaması
- Kişinin içini kemiren, onu tedirgin eden kuşku.
- "Onu arkadaşlarıyla birlikte gönderdim ama yine de içimi bir şüphe kurdu kemirip duruyor."
[
Şüphe kurdu]