"Yağ bağlamak" deyiminin anlamı nedir?
- Semirmek, üzerine biriken yağ katılaşmak.
Yağ bağlamak deyimine benzer deyimler
"Açık kapı bırakmak" deyimi ve açıklaması
- Görüşme konusu olan sorun üzerine son sözü söylemeyip biraz daha elverişli davranışta bulunmaya olanak tanımak.
[
Açık kapı bırakmak]
"Aklını (bir şeyle) bozmak" deyimi ve açıklaması
- Sapıtmak, delirmek.
- Yalnızca ilgilendiği, üzerine düştüğü şeyle uğraşıp durmak, başka hiçbir mesele düşünmemek.
- "Bizim çocuk sinema ile aklını bozdu."
[
Aklını (bir şeyle) bozmak]
"Altını çizmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyin (daha çok sözün) önemini belirtmek, üzerine dikkati çekmek, vurgulamak.
- "Altını çize çize söylüyorum. Eninde sonunda sen de geleceksin."
[
Altını çizmek]
"Altı yaş olmak (Bir işin)" deyimi ve açıklaması
- Bir takım oyunlara karışmış olmak, iş, dürüst bir temel üzerine kurulmuş olmamak, böyle bir işe girişmekte sakıncalar bulunduğu anlaşılmak.
[
Altı yaş olmak (Bir işin)]
"Anasını ağlatmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseye çok eziyet edip sıkıntı çektirmek.
- "Adamın üzerine öyle gittiler ki iki günde anasını ağlattılar."
[
Anasını ağlatmak]
"Azınlıkta kalmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sorun üzerine oy verenler, sayıca, karşı düşünceye oy verenlerden daha az çıkmak.
- Bir oyalamada, karşı düşünceye oy verenler sayıca az çıkmak.
[
Azınlıkta kalmak]
"Bağrına basmak" deyimi ve açıklaması
- Kucaklamak, kolları ile sararak göğsüne yaslamak.
- Birini gözetip kayırmak, koruyup yetiştirmek.
- "Amcası, yeğenini bağrına basmakta geçikmedi.
- Göğsü üzerine yaslanıp sevmek.
- Birini sevgi ve şefkatle yanına alıp korumak, yetiştirmek.
[
Bağrına basmak]
"Biri vardı geceden, biri düştü bacadan" deyimi ve açıklaması
- Eski gailenin üzerine bir yenisi geldi.
- Zaten başımızda büyük bir bela/dert vardı, hiç yoktan bir tane daha çıktı.
[
Biri vardı geceden, biri düştü bacadan]
"Boyunun ölçüsünü almak" deyimi ve açıklaması
- İddia üzerine giriştiği bir işi başaramayıp yetersizliğini anlamak.
- Biri tarafından haddi bildirilmek.
- Beklediği yakınlığı görememek.
- "Boynunun ölçüsünü aldı, böyle bir işe bir daha giremez."
[
Boyunun ölçüsünü almak]
"Bunda bir iş var" deyimi ve açıklaması
- "Bir olayın şimdilik bilinmeyen bir yönünün bulunması, anlaşılamayan bir sebebin aranması" durumunu anlatmak için kullanılır.
- "Polis, bunda bir iş var diyerek olayın üzerine tekrar gitti."
[
Bunda bir iş var]
"Burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
- "Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!"
- Elde ettiği güzel şey, arkasından gelen üzüntüler dolayısıyla kendisine zehir olmak.
[
Burnundan (fitil fitil) gelmek]
"Burnunu sokmak" deyimi ve açıklaması
- Üzerine vazife olmadığı, gerekmediği hâlde her işe karışmak.
- "Sen de her işe burnunu sokmaktan geri durmazsın!"
[
Burnunu sokmak]