"Vücudunu ortadan kaldırmak" deyiminin anlamı nedir?
- Öldürmek.
- "Sabaha kadar adamın vücudunu ortadan kaldırın, yoksa başımıza çok iş açacak."
Vücudunu ortadan kaldırmak deyimine benzer deyimler
"Ağır iş" deyimi ve açıklaması
- Yapılması zor iş, güç iş , zahmetli iş.
[
Ağır iş]
"Akla karayı seçmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak, sonuca kadar çok zahmet çekmek.
- "Seni buluncaya kadar akla karayı seçtim."
[
Akla karayı seçmek]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Alnının damarı çatlamak" deyimi ve açıklaması
- Başarmak için çok sıkıntı çekmek, çok çaba sarf edip emek vermek.
- "O yolu açıncaya kadar benim alnımın damarı çatladı, sen ne halt etmeye bozuyorsun?"
[
Alnının damarı çatlamak]
"Ayağına dolaşmak" deyimi ve açıklaması
- İş yapmakta olan bir kimsenin çok yakınında, ayakları arasında gezerek onun iş yapmasını güçleştirmek.
[
Ayağına dolaşmak]
"Az çok" deyimi ve açıklaması
- Bir parça, o kadar çok olmayan, oldukça.
- "Az buçuk."
- Ne az ne çok, oldukça.
[
Az çok]
"Babana rahmet" deyimi ve açıklaması
- Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde. Ben de öyle düşünüyordum.
- "Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde; Allah senden razı olsun" anlamında hoşnutluk, memnunluk bildirmek için kullanılır.
[
Babana rahmet]
"Bal gibi" deyimi ve açıklaması
- Çok tatlı.
- Çok iyi, adamakıllı, pekâlâ.
- "Bal gibi iş, daha ne duruyorsun?"
[
Bal gibi]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Betine gitmek" deyimi ve açıklaması
- Kötü karşılamak, utanç verici bulmak, ayıp saymak.
- Ayıp saymak, kötü karşılamak, kendisine yedirememek.
- "Senin yaptığın iş adamın çok betine gitti."
[
Betine gitmek]
"Hesabını görmek" deyimi ve açıklaması
- Alacağını ödeyip ilişkisini kesmek.
- Cezalandırmak, vücudunu ortadan kaldırmak ya da öldürmek.
- "Çabuk şu adamın hesabını görün!"
[
Hesabını görmek]
"Üstüne (üzerine) düşmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi elde etmek için çok uğraşmak.
- (Çocuğu) sevme ya da korumada çok ileri gitmek.
- "Şu çocuğun üstüne bu kadar düşmeyelim, şımardıkça şımarıyor, neredeyse başımıza çıkacak."
[
Üstüne (üzerine) düşmek]